Küçücük Kaldı Yüreğim - 4

Ertesi sabah balıkçı bir not buldu, bir balık torbasının içindeydi. Torba sandala atılmıştı. Notu Nurdan'a verdi. Anlamıştı Nurdan'ın derdini. Demek takip etmişti kızı sandala kadar. Acaba evi de biliyor muydu? Hasta yatağından pek kalkamayan balıkçı ne yazık ki o günlerde bu genci öğrenememişti.

Nurdan notu okuyordu.

"Şimdi yanında değilim.
Bir gün ağlıyorsun
Bir gün gülüyorsun
Bir gün sevgini alıp
Gidiyorsun.
İstersen kal, istersen git.
Döndüğünde kafanı bir çevir.
Bak ben buradayım."

Nurdan belli etmese de onu bırakmayacak olan bu kaderinden çok memnun olmaya başlamıştı. Artık eskisi gibi kötü bakmıyordu ona. Sevgisini göstererek inanmaya başlıyordu girdiği yola. Sadece mutlu olmak istiyordu artık. Balıkçı da onu destekledi fakat Nurdan'ın istememesine rağmen bir gün çocuğu görmek istediğini yine dile getirdi.

-Kızım beni onunla ne zaman tanıştıracaksın.
-Daha bunun için erken ortada bir şey yok İsmail babacığım.
-Senin mutlu olmanı istiyorum dedi. Biliyorsun benim ne annem babam ne eşim var. Hepsi öldüler. Bir tek evladım sen varsın.
-Nurdan iyice yaşlanmış olan İsmail babasının ricasını kıramadı.
-Peki dedi. Onu getireceğim.

Fırladı sevinçle getirmeye. Burak'ta istiyordu Nurdan'ın bu kadar sevdiği babasıyla tanışmayı.

...

Geldi Burak tanışmak için. Girdi küçücük balıkçı evinin kapısından. Balıkçı onu gördüğünde bir süre bakakaldı. Oğlum diye haykırdı biranda. Kaybettiğini sandığı oğlu işte tam karşısında duruyordu yıllar sonra. Sarıldılar birbirlerine. Gözyaşları yıllardır bir kor olan hasret acısına nispet edercesine mutlu gülüşlerin ardında akıyordu.

...
Artık oğlunu da bulmuştu balıkçı. Allah'tan başka ne isteyebilirdi ki. Çok mutluydu üçü. Nurdan şimdi anlıyordu hastanede onu ilk gördüğünde içine işleyen bakışının neden bu kadar derin olduğunu.

...
Nurdan, Burak ve balıkçı ile bir ailenin sıcaklığında, hep şükrediyordu bugünlerine. Ama aslında babasının yıllardır onu aradığını bilmiyordu. Bir gün karşılaştıklarında babasına diyecekleri çok ağır olacaktı.

...

Ve kader onları bir gün karşılaştırdı. Nurdan Yine balıkları satmaya gidiyordu çok sevdiği İsmail babası ile.
-Nurdan kızım dedi babası Ali bey.

Kaçtı kız. Ama durdu ve geri döndü bir daha bu şansı bulamayacaktı kaçacak olsa.
-Neden dedi
-Kızım sana her şeyi anlatacağım. Lütfen beni dinle.

Serabı annenden önce tanıdım. Ve o mektuplar o zamanlara aitti. Evlendikten sonra benim yanıma geldi ama ben ona hiçbir zaman umut vermedim. Hasta idi. Benim sizi bırakmayacağımı, çok sevdiğimi bilse de o eve geldiğinde, seni çok sevmişti. Ölümünü görmeni istemedi bu yüzden haber vermeden çekip gitti. Bunu üzülmemeniz için hep sakladım. Ona bir yabancı gibi davrandım. Yıllardır seni arıyorum. Hasretten yaşlandı kalbim benim de sensiz. Sen benim evladımsın. Canımın tek canısın. Geri dön annenden sonra birde sen bırakma beni. Bana inan kızım.

Koştu babasına sarıldı. Gönlü itmişti sanki ayaklarını. Artık gönlüne söz geçmiyordu çünkü uçuyordu o. Gökyüzüne mutlulukla, hep umutla baktığı gökyüzünün sırlarına inanmıştı. Geçmişi saklasa da kendinden hiç unutmamıştı. Çünkü...

Gelecekteki her adım için geçmişi yaşamaya değer.

Küçücük Kaldı Yüreğim adlı hikâye 4. bölümü ile burada biterken, ben hikâyemi zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.

03 Eylül 2012 3-4 dakika 4 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar