Küçük Afacan
Çocukların büyük bir kısmı baba meslegini devam ettirir.Meslek;para kazanmak,geçimi sağlamaktan ziyade bir kutsallıgı ifade eder.Çocuk hem çekirdekten yetişmìş , hem baba mirasına sahip çıkmış olur böylece.Örnegin bazı ìşletmelerin isimleri bile degişmez,dededen toruna uzayıp gider bu gelenek.
Bunlardan birisi küçük afacan,adı Umut, babası pazarcılık yapıyor.Umut, sanki büyümüş de küçülmüş;akıllı,zeki bir o kadar da şımarık.Annesinin ördügü mavi kazağını tezgahın en kirli kısmına sürterek kirletiyor sonra da babasına:"Baba, ben düştüm."diyordu.
Al al yanakları,minnacık elleri,başındaki kırmızı beresi,masum bakışlarıyla, tezgahta durması müşterileri çekmeye yetiyordu.Hem severlerdi hem harçlık verirlerdi bu da Umut'un çok hoşuna giderdi.
Özellikle köy yumurtası kapış kapış satıldı.
"Baba,yumurta bitti."
"Var oglum,sen göremedin galiba."
Müşterilerin görmedigi bir köşede,bir koli yumurtanın üzerine iki avuç saman atarak:
"Bak, Umut, dedi babası, bu şimdi köy yumurtası oldu.