Kumru Güvercine Aşık Oldu

Kumru güvercine aşık oldu. Oldu da ne oldu?.. Hikâye başlığı imkansız aşkları temsilen kullanılmıştır.

Bir gün, evimizin damında güvercinleri uçuşa çıkaran kardeşimi izlemek üzere yukarıya çıktım. Kardeşim gözü gibi baktığı, şami cinsi olan dişi güvercinini uçurmak üzere kafesten çıkarmıştı ki, evimizin karşısında bulunan elektirik direğinin tellerine tek bir kumru gelip, tünedi... Bu arada bizim şami salına salına yürüyüşe geçti... Bir yandan yem kabına uzanıyor, diğer yandanda göz ucuyla erkek güvercinlerin kendisi için kanat kaldırmalarını izliyordu.

Aslında o da "zırhlı cinsi" erkek güvercinden etkilenmiyor değildi, onu diğerlerinde farklı buluyordu. Hatta bir araya geldiklerinde bir elekriksel çekimin olduğunu hissetmiş gibi kanat çırpıyordu. Bizim zırhlı da öyle karizmatik bir kişilik ki, alemin bütün dişilerinin başını döndürüyordu.

Dişi güvercinler arasında nerede ise gagalaşma an meselesiydi.

Bu arada kumru, elektirik telleri üzerinde olup biteni izleyip duruyordu. Bazen cesaretini toplayıp,

- Bende şu dama bir sorti ile iniş yapsam ve bütün cesaretimi toplayıp...

Ama sadece kısa bir uçuş ile yerine geri döndü.

Sonra, kendi kendine içe akan gözyaşlarıyla "yusufçuk yusufçuk" diye kör kuyulara derdini anlatmaya başladı.

- "Ben kim? o kim?" diye bir başına iç geçirdi. Ben kül rengi gri bozuğum, sipsivri bir burnum var. "Hem benim işim gücüm yok, onun nasıl geçimini sağlarım" diye düşünüyor gibi bir hali vardı. O saraylarda yaşamaya alışmış(saray bizim evin damındaki kafes) bense yüksek gerilim hatlı(gece kondu) elektirik direklerinde... çoğu kez açta açıkta yatarım. O buna katlanamaz, bizimkisi imkansız aşk...Hem bizim aramızda, derin cins ayrımları var... Gerçi kök olarak aynı gruba dahiliz, olsun yine de biz farklı dünyaların uçanlarıyız. O güvercinlerin kraliçesi, bense kör kuyuların gri elbiseli uçarıyım. Hem ben öyle bulutlar arası seyahate çıkabilecek güce sahip değilim... Yok yok bizimkisi imkansız aşk...

Ve ayrılık vakti... Kardeşim, kraliçe şamisini kafese aldı. Kumrucağız imkansız aşkının penceresinin önünde hüzne daldı. Kim bilir biz yokken kaç gece daha geldi. tünedi yüksek gerilim hattına...

Hikâyenin sonu mutlu bitmedi... Kraliçe şami uzak şehirlere gelin gitti.

Kumru canı bir daha gören olmadı.

01 Haziran 2009 2-3 dakika 8 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar