Kurbağalar
İki kurbağa arkadaşlarından ayrılırken içerisi batak olan bir çukura yuvarlanıvermişler.Korku,endişe,çığlık,çırpınışlar... Çukurdan çıkmak için saatlerce uğraşmışlarsa da başaramamışlar,her seferinde yorgun düşmüşler ve hatta başlamışlar helallaşmaya:
-Bizi bırakın, siz yolunuza bakın!
- Olur mu öyle şey,sizleri ölüme terkedemeyiz.
-Nasibimiz buraya kadarmış dostum,hakkınızı helal edin!
-Helal olsun ama biraz daha gayret etseniz...
-Gücümüz kuvvetimiz tükenti artık kıpırdayacak halimiz yok,karnımız da aç.
İçlerinden akıllı olanı sormuş:
"Kurbağalara ne atarlar?"
"Taş atarlar" demişler hep bir ağızdan.
"Kim atar taşı?"diye sorunca "insanlar" cevabını almış.
"Ama bizler insan değiliz ki..."
Moralleri biraz bozulur gibi olmuş ama deneyelim demişler,herkes etrafında ne kadar çakıl taşı varsa toplayıp buraya getirsin!
Aralarında seferberlik ilanı etmişler ve hepsi getirebildiği kadar çakal taşını getirip o çukurun içerisine atmışlar,attıkları her taşın üzerine çıkan diğer kurbağalar ise bataklıktan kurtulmuşlar.
Kimileri öldürmek için taş atar kimileri hayat kurtarmak için işte,ne diyordu hadis;
"Ameller niyetlere göredir."