Kuru Dal

Çalışmamdan kısa bir parça...




........Yaşamak geleceği şimdiye gömmektir......

Hep o günü gözlüyorum...
Aklımda o günü yaşıyorum . Rüyalarımda kabuslarım izin verdikçe o günü görüyorum. Çevremdeki herkes gibi bende hedefler hayaller kısacası bir gelecek günler senaryosu yazmıştım. Ama olmuyor.... Hayat okuma yazma bilmiyor.
Siz bilir misiniz karanlık nasıl kokar? Hiç takılıp düştünüz mü bir sese? Rüzgarın ne söylediğini ellerinizle hiç dinlediniz mi? Ben her gün karanlık kokan bu odamda rüzgarla dertleşiyorum.Ellerim dinlerken pencereden sızan yeli,seslerden kendimi sakınıyorum.Dört duvar bir odada günlerim benden vazgeçiyor.Gecelere yabancıyım akşamı biliyorum bir de sabahı.Nerden derseniz günde iki kere kapı çalınır. Uyuşsun diye bedenim bir tas yemekle ilaçlar verilir.Siz hiç akşamla sabahı ilaçların acılığından yalnızca dilinizde kalan tatsızlıkla ayırt ettiniz mi? Akşamlar boğazımı yakar,sabahları keskin bir tatsızlık.Suya bakmak isterdim sesini duymak garip.Deneyince zorlayınca seslensin diye bir bardak suyu sonuç ıslanmak oluyor. Çok kızıyorlar burda ıslatmaya dökmeye.Seslerden sakınmam biraz da bundan.Karanlık kokusu hiç gitmeyen bir şey gözlerden. En azından benim için.Şimdilerde kafamdaki tatsız olmayan sabahları yaşıyorum pencerenin arasından tutarak ellerini rüzgarın.Keşke öğretebilsem okumayı şu hayata.İlk adımı sonra onun adını okutmak ne güzel olurdu.Karanlığa bulaşan içimin gül kokusu olanın adını okumak ne güzel olurdu.Ne mekan derdineyim ne zaman.Yeter ki o ve ben olsun hayatın yazacağı hikayede kahramanlar. .......

11 Haziran 2009 1-2 dakika 2 öyküsü var.
Yorumlar