Lanet Olsun

Aysun 35 yaşına gelmişti. Çok hoş bir bayandı. İşinde de çok başarılıydı. Çalıştığı şirkette en iyi konumdaydı. Parası boldu. Bir giydiğini bir daha giymezdi. Ne var ki bir derdi vardı. Aysun 35 yaşına geldiği halde hala evlenememişti. Bir sürü kısmeti çıkmıştı ama onun içine hiçbiri sinmemişti. Hiçbirinden elektrik alamamıştı. Aysun istiyordu ki; evleneceği kişi onu gerçekten etkilesin, ayaklarını yerden kessin. Ama olmuyordu. Aradığı gibi biri karşısına bir türlü çıkmıyordu. Evli arkadaşlarını adeta kıskanır olmuştu, sevgililer gününde birbirlerine hediye alan sevgilisi olan arkadaşlarına hiç tahammül edemez olmuştu.
Bir sabah arabasına bindi, işine gitmek için yola çıktı. Bu arada benzinin ibresine gözü takıldı. "Yolumun üzerindeki benzin istasyonundan depomu doldurayım" dedi. Arabayı çekti pompacının önüne. Parasını uzattı. O sırada arabasının önünden birisi geçti. Hatta geçerken gayriihtiyari bir şekilde Aysun'un arabasına doğru baktı.
Aman Tanrım...!!!
Vay....!!! Kim bu yakışıklı. Sanki o an Aysun'un ayakları yerden kesildi. Gördüğü kişi ilerledi, biraz ileride durdu. Telefonun çıkardı. Telefonla konuşmaya başladı.
Aman Tanrım...!!! O boy pos. Bembeyaz teninde simsiyah sakallar. Sakal birisine bu kadar mı yakışır. Telefonla konuşurken gülüyordu. Dişleri bembeyaz. Dudakları etli etli. "Kim bilir ne güzel öpüyordur" dedi içinden.
Geniş omuzları, kaslı kolları ceketinden bile belli oluyordu. "O kollarıyla beni sarsa, saçlarımı okşasa, omzuna başımı yaslasam, öylece kalsam."
Aysun'un her tarafını ateş bastı. Öff! dedi. Arabanın penceresini açtı biraz. Bir süre daha seyretti. Seyrederken de içinin yağları eridi eridi...
Ayyy! Dayanamayacağım. "İneceğim bir merhaba diyeceğim" dedi.
Arabasının kapısını açtı, ayağını arabadan uzattı ki bir ses; "Baba baba baba..."
Yandaki arabadan üç tane kafa uzandı. Ön koltuktaki bir bayanın kucağında da bir küçük çocuk. "Hayatım haydi. Gel artık. Çocuklar sıkıldı."
Aysun çok kötü bozuldu. Hemen geri ayağını arabasına çekti. Kapısını hızlıca kapattı. Gaza bastı yola çıktı. İçinden sürekli lanet okuyordu. "Ben de şans mı var zaten? Bütün iyi ve yakışıklı adamları birileri almış. Bana kalmadı ki. Ben kariyer yaparken hepsini birileri sahiplendi. Bana kalmadı. Lanet olsun...! Lanet olsun....!!!"

07 Şubat 2015 2-3 dakika 92 öyküsü var.
Yorumlar (1)
  • 9 yıl önce

    Cemal Mıhçı arkadaşımıza geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum. En kısa zamanda sağlığına kavuşmasını diliyorum.