Maç Anısı
İsmet abinin anılarını dinlemek insana ayrı bir keyif verirdi,üç -beş kişi toplanıp etrafını sarar,maç anısını anlatmasını isterdik önce biraz naz yapar sonra ise anlatıverirdi:
"Ben hep kaleci olurdum,sizlerin yaşındayken çok şişmandım o yüzden kalede durmak ve fazla hareket etmemek benim de işime gelirdi fakat en çok da benim üzerim kirlenirdi annemden azar işitir babamdan küfür yerdim.Hiç unutmuyorum maçın sekseninci dakikası falandı iki sıfır yeniyoruz ama benim içime sinmiyor bizler sevinirken karşı takımda oynayan en çok sevdiğimiz arkadaşların üzülmesi.O yıllarda on altı-on yedi yaşlarındayım,diğer hafta ise mahallede düğün var,neyse korner atışında mahsus topu elimden kaçırarak gol olmasını sağladım,aradan beş dakika geçmeden geri pas geldi onu da bacaklarım arasından kaçırdım ve gol oldu yani beraberliği yakaladılar."
-Ya sonra...
-Sonrasını hiç anlatmak istemem,Kosova Savaşı'na döndü ortalık o aşağı mahallelilerin hepsi üzerime yürüdü,canımı zor kurtardım hatta bir hafta evden çıkamadım korkudan.Sevinç de hüzün de ortak olsun diye düşündüm kabak benim başıma patladı.