Marstaki Yakut ( Hayallerin Ulaşamadığı Hiçbir Yer Yoktur )

2 arkadaşlardı.
daha 6-7 yaşlarındaydılar.
ikiside astronot olmak istiyor ve dünyadan başka gezegenleri görmek özellikle de Mars'ı görmek, araştırmak istiyorlardı.
tabi bu bi süre sadece hayal olarak kaldı. ilkokula başladılar....
liseyi bitirdiler....
Ve hayallerini süsleyen astronomi bölümünü kazandılar.ikiside aynı okula hatta aynı sınıfa düşmüşlerdi.
uzun bir 4 yıl, onlara kısacık gelmişti.
okulu biri 1. diğeri de 2. olarak bitirmişlerdi.
Ve çok geçmeden bir haber aldılar:
Deneyimli, diplomalı ve cesaretli astronotlar arayan bir şirket, onlara Mars yolculuğunda eşlik edip edemeyeceklerini sordu.
Ve daha sözünü bitirmden kabul ettiler.
hayallerine ulaşmışlardı artık.
Marsa gidiyorlardı....
Okulda öğrendikleri deneyim ve uzmanlıkla 40 yıllık astronot gibi sorunsuzca ulaştılar Mars'a.
Yerçekimsiz ortam biraz canlarını sıksada ilk başta, hemen ayak uydurdular...
Ve tüm tehlikeleri göze alarak Marsa ilk ayak basan kişiler olarak tarih yazdılar...
Bu öykü böyle bitmedi tabii..
marsta kurdukları kolonide, gerekli ihtiyaçlarını başka ekiplerin getirmesiyle, dünyaya gitmeme kararı aldılar.
İki uzay meraklısı, hayalleriyle yaşlanmayı istediler. Ve araştırmaları sürerken Marsta ilginç bir şey keşfettiler...
Görünüşte yakuta benziyordu, fakat yakuttan daha büyüleyiciydi. Bunu dünyaya gönderme kararı aldılar. Hatta kendileri de gidip bunun ne olduğunu araştırmak istiyorlardı.
ama bu merak ve arayış onları o kadar büyülemişti ki yaşlandıklarının farkına bile varamamışlardı.
ikiside 60' ını doldurmak üzereydi. Dünyaya ulaşamayacakları kanaatine vardılar.
Ve son nefeslerini vermeden, uzay yakutu dedikleri nesneyi dünyaya ulaştırmaya karar verdiler,tabiki başardılarda.
Ve bu zaferi duyunca ölümü bile gülerek karşıladılar.
Mutlu ve umutlu kapadılar gözlerini...

13 Eylül 2011 1-2 dakika 2 öyküsü var.
Yorumlar