Miras
Bundan yıllar evvel kasabanın birinde bilge bir ihtiyar zat yaşarmış. Bu ihtiyar bilgenin 3 ü erkek 2 si kız olmak üzere 5 çocuğu varmış.
Çocuklar büyüyüp serpilmiş oğlanların biri tarlada, biri bağda, biri hem okuyup hem dükkanda çalışmaya başlamış.. Kızların evlenme vakitleri gelip çattığında iki kızını da evlendirmiş.
Bu bilge ihtiyar zatın bilgisi o kadar bilinir sözü dinlenir olmuş ki! Namı kasabadan taşıp diğer kasabalardan konuşulur olmuş.. Başı sıkışan hastalığı olan her ne sorunu her ne güçlüğü var ise gelip sorulur? Cevap alınır olmuş. Her verdiği doğru bilgilerle derman olmuş herkese.
Bu ihtiyar bilgili zat boş vakitlerinde kimi zaman odasına kapanır, kimi zaman ise sahaf sahaf dolaşır kitap arar olurmuş. Her sabah kalktığın da oğlanlara talimatlar verip '' Bereketi içinde olsun der ''gönderirmiş.
Hasat zamanı gelince ' Bağ ' verdikçe verir, 'Tarla'da ' ekin biçme zamanı geldiğinde bire beş verirmiş, ' Dükkân ' ise her gün dolup taşarmış.
Halkın kimileri nasip dermiş, kimileri ise çalışkan oğlanlara bağlarmış kısmeti.
Gel zaman git zaman ihtiyar bilge zat elden ayaktan düşmüş odasından çıkamaz olmuş. Kapıya gelenler eli boş döner olmuş. Bu hal ev halkını da sevenlerini de üzer olmuş. Bir gece ihtiyar bilge zat hanımına hatun yarın gece çocukları, damatları, torunları topla diyeceklerim var demiş. Ertesi akşam namazından sonra herkes toplanmış ve söze başlayan İhtiyar bilge.
Bu gece sizleri buraya neden topladım biliyor musunuz? Benim vaktim geldi bu gün yarın yolculuğa çıkacağım ölüm hak miras helaldir böyle kurulmuş düzen. Gelenler gider gök kubbede hoş bir seda bırakabilirse ne ala! ' Gerisi var oluş sebebimiz '. Benim en büyük ' Servetim ' kitaplarımın arasında saklıdır demiş. Herkese malını mülkünü taksimi yaptıktan sonra helalleşmiş.
O gece hanımı sitem etmiş yaaa beyyy bunca servetin vardı da neden bunca yıl eziyet, bunca yıl yoksulluk çektik. Oğlanlar, kızlar ırgatlar gibi çalıştı bağda, bahçede, dükkânda.
İhtiyar bilge ise gülümseyerek hadi hanım kazanda su kaynat'ta abdest alayım. Yatsı namazından sonra misafirimiz var bekletmek olmaz ''geleni '' diyerek konuşmayı sonlandırmış.
Yatsı namazını kıldıktan sonra odasına çekilen ihtiyar bilge yatağına uzanıp yatmış sabah ezanında hanımı kalkmadığını görünce seslenmiş ama? Ne ses veren olmuş ne de kalkan olmuş. Kısa bir süre sonra vefat ettiğini öğrenen hanımı çocuklarını çağırmış.
O gün ihtiyar yaşlı bilgenin öldüğünü duyanlar duymayanlara haber vermiş ve Kasabanın Cami hoporlerinden selası verildikten sonra defnetmişler.
Günler su gibi akıp geçmiş..7 si 40 ı derken acı soğumaya başlamış. Bir gece toplanmaya karar vermişler Baba ocağında oğlanlar kızlar,damatlar,gelinler. Akşam yemeğinden sonra konu konuyu açmış?
Babaları öyle demişti '' ölüm hak miras helal '' diye.. Öyle ya en önemli mesele'' Miras'' . Anaları başköşede oturmuş o arsa senin, bu bağ senin, şu ev senin, bu dükkân senin diyerek paylaşmışlar, paylaşmalarına fakat? Şehirde okuyan ortanca oğlanın babasının söylediği kelimeler aklına gelmiş.
_ Ağabeylerim ben babamın '' Miras '' kalan kitaplarına da talibim demiş! O an herkes duraksamış. Tabi yaa Miras kitapların arasında saklı olduğunu babası defalarca söylemişti ama kimsenin aklına gelmemişti.
En büyük ağabey
-Yooo orada hele bir dur. O kitapların arasında saklı olan mirasta bizimde hakkımız var demiş.
Hep beraber babasının odasına geçip kitapları teker teker açıp sayfalarını aralamışlar ama ortada ne para varmış nede yazılı bir kâğıt varmış. Büyük oğlan dönüp anasına şöyle demiş?
Allah rahmet etsin babamız bizi yıllardır kandırmış mirasım saklı dediği kitapların arasında hiç bir şey yok muş.
Gecenin ilerleyen saatlerinde birer birer çocuklarını uğurlarken evde bir tek şehirde okuyan bekar ortanca oğlan kalmış. Babasının odasında divanda uyuya kalmış. Ve Rüyasına çok sevdiği babası gelmiş ve şöyle demiş?
_ Evlat herkesin aklı fikri malda, mülkte, parada paylaştılar emeklerini ama bilemediler. En büyük hazine bu odanın şu duvarlarında duran kitapların içinde ki! ''Bilgi '' olduğunu.
Bunca mal, mülk, para nasıl kazanıldı?. Bilgi olmadan bunca kazanım kazanılır mıydı acaba.
Sen sen ol ' Mirasımı ' koru
Kitaplarım sana emanet diyerek rüyasından kaybolmuş.
Zaman geçmiş O yaşlı bilgenin kitaplarına sahip çıkan, okuyan genç bütün kardeşlerinden zengin olmuş.
En büyük zenginliğin ' bilgi ' olduğunu kazandıkça öğrenmiş..
Yazarın duru ve akıcı dili öyküyü daha da keyifle okunur hale getirmiş. Ne mutlu geride böyle tükenmez ve kalıcı miras bırakabilenlere... Kutluyorum içtenlikle Mesut bey... Diğer çalışmalarınızda buluşmak dileğimle...