Miyuki - 5
...
Adam, birazdan istasyonda olacağını söylüyordu.
Telefonda uykulu bir kadın sesi "kim o sabahın köründe" dedi ve telefon kapandı...
Miyuki, arada bir saatine bakıp duruyordu. Üst üste içtiği sigaraların dumanını mutsuz biri gibi, umursamadan havaya savuruyordu.
Sevdiği erkekle evli olduğu için "o kadın" şanslı bir kadın olmalıydı. Bu kaçamak, bir yanda varla yokluğu arasında gidip geldiği kendi evliliği, diğer yanda diğer bir kurulu diğer yuvayı yıkar mıydı?
Ardı arkası kesilmeyen sorular beynini işgal etmişlerdi. Zaman uzayıp gidiyordu.
"Hayır, hayır gelmeyecek, gelemeyecek" dedi. O kadın salmamış gitmesine mani olmuştu muhakkak.
İçini bir hüzün kapladı. Gözleri nemlendi. İçinden ağlamak geliyordu.
Kiraz ağaçlarıyla kutsanmış, kendine merakla bakan biletçinin bakışları altında; boş bir bankta yalnız başına oturuyordu. Arada bir önünden geçen yolcuların varlığı, içindeki hayaletin sesini susturuyordu.
Yasu'yu görünce; onu kucaklamak istedi, tek vücut olurcasına. Ama sadece tokalaşıp, öpüştüler. Her zamanki gibi, adam; çok nazik ve çekingendi.
Konuşurken arada bir sağa sola bakınıyordu. Kendilerini takip etmekte olan birilerinden çekinircesine..
Miyuki : "Nen var kuzum."
"Yok yok bir şey yok" dedi kesik sesle adam.
Ama sanki içine doğan "takip ediliyormuş duygusundan" da bir türlü kurtulamıyordu.
Bir ara binanın uzak köşesinde kendilerini izlemekte olan bir kadın başı görür gibi oldu. Dikkat etti. Bir şey göremeyince bu duygularından kurtulmaya çalıştı ama içindeki korku devam ediyordu.
Hep beraber gidilen kiraz çiçekleri festivallerinde grup halinde çekilen fotoğrafta gülümseyen delikanlı değildi.
Zaman, onu da çok değiştirmişti. Saçlarına ak düşmüş, yüzünde ki kemik izleri ve çizgiler daha bir belirgin olmuştu.
Kendisi de artık; o uzun tek örgü saçlı genç kız değildi. Yine de inancını hiç yitirmeyen; tüm bekleyenler gibi "onun hiç değişmediğini" söyledi adam.
Lise formasını giyse, beraber çekilen okul resimlerindeki gülen kızdan hiç bir farkı olmayacak gibiydi.
Adam, yaşama ve kendine dair başka şeyler de söyledi. Hani herkes kendi yaşamını anlatırken kendi kendinin bolca avukatı, azca da yargıcı oluyordu ya, öyleydi.
Onunda kendince bir hikayesi olmuştu.
...
Devamı Var...
...
Km-201104