Mobese Kameraları
Şunu net olarak söyleyebilirim ki insan yaşlandıkça geçmişe özlemi daha çok artıyor,"ben özlemem"diyen yalan söyler, kötü anılar yaşamış hatırlamak istemiyor olabilirsiniz ama en çok su gibi akıp giden gençliğinizi özlüyorsunuz;korkmanın,yılmanın,yorulmanın
olmadığı o yılları...
Gençken eve girmek istemezsiniz,gezersiniz tozarsınız,arkadaşınız çok olur;yaşlandığınızda ise evden çıkmak istemezsiniz ne sağlığınız elverişlidir ne de arkadaşlarınız kalmıştır.Gençken tüm kızların size bakacağını düşünerek aynanın karşısından ayrılmazsınız; yaşlandığınızda ise yüzünüzün kırışıklığı,saçlarınızın dökülmesini,göz altı bezlerinizin balon gibi şiştiğini görmek istemediğinizden aynalara düşman kesilirsiniz.
Ben en çok neyi özlüyorum biliyor musunuz,mahallemizin mobese kameralarını.Kim kiminle nişanlı,kim kiminden boşanmış,kimin karısı kiminle berabermiş hepsinin tespiti onlarda mevcuttu,aynı zamanda mahallenin ton ton ayaklı gazetecileriydi onlar.Eskiden cep telefonları yaygın değildi bu kadar,kimin kızı var,kimin oğlu evlenecek,çöpçatanlık yapmıyor da değillerdi .Kimi romatizma hastasıydı kimi şeker,kimi obezite,ellerinden tesbih dillerinden dedikodu düşmezdi.
Tatlı dilli,güler yüzlüydüler,nüfus memuru gibi köyün doğanlarını ve ölenlerini bilir,yaban birini görseler onun izini sürerlerdi."Sen kimin oğlusun,ne arıyorsun burada?"demekten geri durmazlardı.
Eski mobese kameralarımız rahmetlik oldular,yeni mobese kameralarımız ise ne acı ki huzur evlerinde evlatlarının yollarını gözlemekteler.