Mustafasız Mustafa, (2)

Kitaplığımın üst tarafındaki dolaplarda hep eskiye ait belgeler notlar durur.
Mustafa filmini seyrettikten sonra zihnimde oluşan '' haksızlık'' sendromunu bir türlü teskin edemiyordum.
O gün, o panelden önce dedemden aldığım notları bulup bir karşılaştırma yapma isteği duydum;o dolaplarda ne varsa odanın ortasına yığdım.

''dedemin koca paşa'sıyla Can Dündar'ın Mustafa'sı''
aynı canda iki farklı beden gibi zihnimden hiç çıkmıyordu.

Yığınla ıvır zıvırın içinden nihayet o notları bulabildim.Özenle bir klosöre dosyalamışım.
El yazımla aldığım notları daktilo ile dikte ederek düzeltmişim.
Karkacık-burgacık yazılarımı daha inanılır bulduğumdan önce o sararmaya yüz tutmuş
Sayfaları okumaya başladım.
İşte bu yazılardan bir bölümünü ilgisini çekenlerle paylaşmak istedim.

.........................................

(Atatürkü ilk nerde tanıdın dede ? '' diye sordum.....''

Koca paşanın adını ilk çanakkalede duyduk. O zaman paşa falan değildi. Yalnız hergün alayda adı bir yerlerde geçiyordu.
57. topçu alayına bir yarbay gelmiş o komuta edecekmiş dediler.
Ardından hergün bir başarısını duyuyorduk.
Kulaktan kulağa yayılan bir ünü oluştu kısa sürede.
Anafartalar 57. topçu alayı ile anılır olmuştu.

- Çanakkale savaşında hangi görevde idin.

Ben çanakkalede cephe gerisinde levazım bölüğünde görevliydim.
Hergün yığınla gelen şehit cenazelerini biz gömüyorduk.
Bıyığı henüz terlememiş yüzlerce delikanlıyı kendi elimle toprağa koydum evlat...
Dayanılır gibi değil di.
Yaralıları çadır revirlere taşımak da bizim görevimizdi.
Önceleri çok acı çektik bu durumdan ancak her akşam çavuş toplayıp bize moral vermeye çalışıyordu.
Birgün Ankaralı cemal ben ve Sivaslı (adını tam olarak hatırlayamadı)
çavuşun karşısına çıkıp çaktık selamı.
Kumandanım müsaade ederseniz görevimizi değiştirmek istiyoruz diye önce ben konuştum
Hayırdır Neden? diye sordu.
Dayanamıyoruz kumandanım...nolur bizide.....cepheye yazın dedim
orda birkez ölünüyor burda biz hergün ölüyoruz diye lafı ağzımdan aldı Ankaralı.....
Çavuş ufak tefek biriydi. Kayserili gedikli osmandı adı
Bizi bir süre süzdükten sonra
Hadi koçlarım dönün görevinizin başına bıraksalar vallaha önce ben gideceğim
Hepimiz cephede olamayız........ yazıkki bu yaptığımızda bir vazife rahat olun diye bizi geri yolladı.......

(Atatürkle hiç karşılaştınmı dede.? )

Birkaç defa onu savaş alanında inceleme yaparken gördüm......
Bir defasında Biz yaralıları ve şehitlerimizi topluyorduk.
O sırada yanında iki teğmenle çıkageldi.... Çatılmış gür kaşları vardı.
Parlak tüylü, kalpağını koltuğunun arasına almış deniz tarafına doğru yürüyüp uzunca bir süre düşman karargahına doğru baktı.
O sırada birden koş asker diye bağırdı. İnce tiz bir sesi vardı.
Birkaç askerle beraber koşarak yanına vardık.
Eliyle yerde yatan bir askeri gösterip bu asker sağ tez alın bunu diye emretti.
Atatürk'ü o kadar yakından ilk o zaman görmüştüm.
Derhal askere müdahale edildi..
Oysa vefat işareti vardı baş ucunda.
Müdahale sonrası askerin yaşadığını öğrendik.......
Gerçekten evlat o anda içimden bu savaşı asla kaybetmiyeceğimizi anladım......

(Peki çanakkaleden söz açılmışken bu yeşil sarıklılar neyin nesi dede size yardımcı oldukları söyleniyor böyle bir olaya şahit oldunuzmu hiç?...)

(Dedem gürültülü bir sesle gülerek cevaplar)
Bu ölüm tarlalarında hergün herkes bir şeyler görüyordu.....evlat......
Ama bana sorarsan
Bu tamamen asılsız düzmece şeyler.
Böyle şeyler söyleyip onca ölen vatan evladına haksızlık ediyorlar.
? ahval öylesine karışıktıki.
? Böyle söylentiler çıkması gayet normaldi.
? Belkide manevi bir destek olması için istenerek çıkarılmışta olabilir. Ancak ben hiç böyle bir fevkaladelikle karşılaşmadım........ ama söylentiler çoktu.....
?
? (En büyük sıkıntı neydi sizce?...)

? .açlık evlat........ yoksulluk.............!.

? Bizi düşmandan daha çok açlık yokluk kırdı..... yaa bilirmisin hizmet hayvanlarına verilen yiyeceği bile paylaştığımız olmuştur.

? Hatta atların dışkısı içinde sindirilmemiş arpaları toplayıp yiyenler vardı düşün artık..)
...............................................................
Bitmedi,

Not:
Dedem eylül 1921 de çıkarılan genel seferberlikte tekrardan askere alınmış.....
kurtuluş savaşında büyük taaruzda cephede görev yapmış.....

17 Temmuz 2009 4-5 dakika 2 öyküsü var.
Yorumlar