Mutlu Son

O an aklımdan neler  geçiyor bilmiyorum, önümde  uçsuz bucaksız  bir yol ve koşar adımlarla  yürüyorum, etrafta in cin  top oynuyor.Hem üşüyorum hem karnım da aç, yorgun argın bir şekilde bazen düz bazen engebeli bu yoldan neden yürüdüğümü biri çıksa da karşıma uzun uzun anlatsa ikna olsam.Ayağımın birinde ayakkabı yok,belki üzerimde elbise de yok.Derin uçurumun kıyısından kıl payı geçiyorum,yüreğim ağzıma geliyor,düşüp de bataklığa  saplanırsam kurtulmam imkansız.

Dev gibi bir gölge beliriyor karşımda, ben ne tarafa koşsam beni kovalıyor, önce ne dediğini anlamıyorum ,kulaklarımı patlatan sesler duyuyorum, sonra homurdanıyor:

"En sevdiğin kim?"

"Annem, "diyorum ama  tir tir  titriyorum, boğazım kurumuş çok susamışım  ecel terleri döküyorum adeta.

"Başka..."

"Babam vardı ama öldü."

"Benden bir şey iste!"

"Çekil önümden geçeyim."

"O sana bağlı, yoksa sen de gidersin babanın yanına."

Tehditler savuruyor sadece sesini duyuyorum, bir bakmışım ki tüm ailem  etrafıma toplanmış. Annem, babam, amcam, halam, teyzem, kardeşlerim. Sınıf arkadaşlarım, iş arkadaşlarım, komşular hatta tanımadığım yüzler bile ordalar.

Demir kapı var herkes onu yumruklayıp açmak isterken o gölge, işaret parmağıyla beni göstererek:

"Anahtar bunda, diyor, hırsız işte budur."

Sevdiğim insanlar karşısında  o kadar küçük düşürüyor ki beni  kendimden utanıyorum. Ne kadar dil döksem de inandıramıyorum, dünyadaki  tüm canlıların katiliymişim gibi  bakıyorlar bana bu çok  ağrıma gidiyor.

Güya anahtarı  bulmak için ceplerimi  yoklarken ortalık kan gölüne dönüyor, sayısız cesetler." Sen yeter ki aç kapıyı, biz dirilir çıkarız. "diyorlar seviniyorum ama ben almadım ki çalmadım ki...

Ansızın fırtına çıkıyor ve ne kadar ağaç   varsa  üzerimize yıkılıyor o dev gölge  ise:

"Şaka yaptım, anahtar bende" .diyerek kıs kıs gülmesin mi?

Telefonumun  alarmı çalıyor, işe geç kalma korkusuyla  yataktan fırlayıp derin bir oh çekiyorum...


16 Şubat 2022 1-2 dakika 545 öyküsü var.
Beğenenler (3)
Yorumlar