Namlunun Ucundaydı Kader(im) Final

İçimde kemiren bir sürü soru ile mücadele etmekten sabahı zor ettim. Evet, bir şeyler saklıyordu Kader benden, ama ne? Sabahın ilk ışıklarıyla attım kendimi sokaklara. Sahil boyunca durmadan koştum. Daha sonra ekmek alıp eve döndüm. Kader hala uyuyordu. Kahvaltı hazırlarken kocaman bir gülümsemeyle günaydın dedi. Yemek yedikten sonra yetimhaneye gidip haber verdim. Görevlilerle birlikte eve vardığımda koşarak odasına kaçtı Kader. Peşinden koştum ve onu ne pahasına olursa olsun alacağımı söyledim. Söyledim söylemesine ama nafile etlerini lime lime ediyorlarmış gibi ağlıyordu.''Yapma abla bırakma beni'' diye yalvardı. Görevliler zorla götürdü onu. Ev eskisinden daha da sessizdi. Can damarı kesilmişçesine ölüydü artık.
Sabaha kadar uyku girmedi gözüme. Her zaman ki gibi sabah koşumu yapmak için attım kendimi sokaklara. Hıncımı bastığım topraktan çıkardım. Her adımda içim soğuyordu sanki. Eve vardığımda nefes nefesteydim. Beynimin içindeki düşünceler yüzünden nefesimi kontrol edememiştim. Kendimi ılık bir duşa attıktan sonra rahatladım. Üzerimi giyinip yetimhanenin yolunu tuttum yine. Müdür beyle görüştüm ve kaderi evlatlık almak istediğimi söyledim. Sorduğu soru karşısında buz kesti bedenim. ?'Evli misiniz?'' Nasıl unutmuştum ben, hem de böyle önemli bir konuyu. Cılızlaşan sesimle'' Hayır ?' diye fısıldadım.'' Üzgünüm ama evli değilseniz evlatlık alamazsınız ?'diyince başımdan aşağı kaynar sular boşaldı. Ne yapacaktım ben şimdi. Kader'e söz vermiştim. Ne pahasına olursa olsun alacaktım onu oradan.
Yetimhaneden çıktıktan sonra ayaklarım eve varmadı. Yürüdüm kaç saat sokaklarda dolaştığımı bilmeden yürüdüm. Hava kararmıştı. Ayaklarım yenik düştü zihnime. Çömeldim yan tarafımdaki banka. Etrafıma bakındım boş gözlerle. Kader'i bulduğum yere getirmiş beni ayaklarım ya da zihnim. Düşündüm saatlerce. Çıkar yol gelmedi aklıma. Başımı avuçlarımın arasına alıp çığlık çığlığa ağladım. Bir anda beynim içinde bir ışık beliriverdi. ?' Mehmet'' Birlikte büyüdüğüm en yakın arkadaşım. Aynı zamanda bana çocukluğumuzdan beri âşıktı. Geçen ay bütün cesaretini toplayıp bana aşkını ilan etmiş ve evlenme teklifinde bulunmuştu. Mehmet apayrıydı benim için ama asla onun beni sevdiği gibi sevemedim onu. Şimdi kendi çıkarlarım için onun duygularıyla oynamak hiç hoşuma gitmiyordu. Yine de yapacak başka bir şeyim yoktu. Eve vardığımda saat epeyce geç olmuştu. Bütün gün beynimin içinde ki kargaşalarla uğraşmak yormuştu zayıf bedenimi. Kanepede kıvrıldım. Sabah uyandığımda her yerim tutulmuştu. Kendime acı bir kahve yapıp zihnimi uyandırmasını ümit ettim. Güneş tam tepeden bakıyordu bana telefonumu aldım ve Mehmet'i aradım. Telefonda söyleyemezdim böyle bir şeyi ve onu öğle yemeğine davet ettim. Sesinde ki mutluluk tılsımı karmakarışık duygulara itti beni. Beynim ve yüreğim savaşa girdiler. Biri bunu ona yapamazsın derken diğeri o küçücük çocuk ne olacak diye esir alıyordu beni.
İlk defa bekleten ben değildim. Mehmet den önce gitmiştim. Beş on dakika sonra Mehmet'i gördüm, neredeyse dudakları kulaklarına varacaktı. Varlığım bu kadar mı mutlu ediyordu onu? Yanıma vardığında bir anda kollarında buldum kendimi. Elinde olsa yüreğine sokacaktı beni. Bir an için vazgeçtim kararımdan sonra Kader'in son sözleri çınladı kulağımda.'' Bırakma beni abla'' Bütün cesaretimi toplayıp her şeyi Mehmet'e anlatmaya karar verdim. Ben anlattıkça benimle birlikte o da üzüldü.'' Benimle bütün bunları bilerek evlenmeyi kabul ediyor musun''? ''Ah aptal kafam kim kabul eder böyle bir şeyi''diye düşünürken kocaman bir gülümsemeyle evet dedi. Yüzümde garip bir şaşkınlık ifadesi oluştu ve dilim tutuldu konuşamadım. Ben susarken o devam etti cümlesine. ?' Ben seni koşulsuz şartsız seviyorum, senin yanında olmak benim için mutlulukların en güzeli. Belki gerçek bir evlilik yaşayamayacağız ama hep yanında olacağım. İnan daha fazlasını beklemiyorum.'' Tutamadım gözyaşlarımı. Sımsıkı sarıldım ona. Kimseye haber vermeden yıldırım nikâhıyla evlendik Mehmet'le. Evimi ne kadar çok sevdiğimi bildiği için benim yanıma taşındı. Hiç vakit kaybetmeden yetimhaneye gittim bu sefer yanımda Mehmet'te vardı. Müdür beye evlilik cüzdanını gösterip tekrar evlatlık almak istediğimi söyledim. Cüzdana uzun uzun baktıktan sonra alaycı bir gülümsemeyle en az bir yıllık evli olmanız gerek dedi. Boynu bükük bir şekilde giderken ama şöyle bir şey yapabilirim sizin için dedi müdür bey. ?'Koruyucu ailesi olursunuz ve hafta sonları sizinle kalabilir Kader'' Yüreğime su serpildi bir an. Bu da yeterdi. Bir yıl sabredip sonunda kavuşurduk meleğimle.
Hafta sonlarını iple çeker oldum. Çünkü Kader(im) ile kavuşuyorduk Aylar geçiyordu ve Mehmet ile evliliğimizin altıncı ayındaydık. Bilmediğim o kadar güzel yanı varmış ki. Zaman geçtikçe öğreniyordum. Her gün ona daha çok bağlanıyor ve arkadaşlık duygularım aşka dönüşüyordu. Onun gibi bir kocam olduğu için çok şanslı hissediyordum kendimi. Kendi canından kanından olmayan bir çocuğa sırf ben seviyorum diye tapıyordu.
Bir hafta çabucak geçmişti. Mehmet ile birlikte Kader'i almaya gittik. İbrahim denen o adam getirdi Kader'i. İlk defa bu kadar durgundu. Bir şey olmuş besbelli Mehmet'in de dikkatini çekti bu durum bir birimize bakınıp durduk. Gözlerimizle konuştuk. Eve vardığımız da Kader'i bir kenara çektik.
_ Neyin var tatlım?
_ Sizden artık hiçbir şeyi saklamayacağım.
_ Seni dinliyoruz
_Hani o İbrahim var ya abla
_ Evet canım
_ O bana kötü şeyler yapıyor
_Nasıl kötü şeyler?
_ Çok kötü şeyler abla. Bir daha oraya gitmek istemiyorum.
?' Tamam, canım ağlama seni oradan kurtaracağım'' Mehmet çılgına döndü duydukları karşısında. Nasıl bir hayvanlıktır bu diye söylenip durdu. Zor sakinleştirdim. Onu ilk defa bu kadar sinirli gördüm. Mehmet'i sakinleştirirken aklıma bir fikir geldi. Mehmet'e de anlattım. Onun da aklına yattı. Sabah ilk iş olarak gidip küçük bir kamera aldı Mehmet. Kadere uygun bir dille anlattık olanları. Onların cezalandırılmaları için bunu kaydetmesi gerektiğini ve bunun için bir kez daha oraya gitmesi gerektiğini anlattık. Kabul etti Kader. İçim çok da rahat değildi ama elimizden başka bir şey gelmiyordu ki. Hafta sonu bitince tekrar yetimhaneye götürdük Kader'i. Bir hafta daha doğrusu son bir hafta daha orada kalması gerekti.
Dediklerimizi harfiyen yapmıştı Kader. Kamerayı Mehmet'e uzattı minicik elleriyle. Görüntüleri izlediğimizde gözyaşlarımı tutamadım. İçim bulandı. Senelerce taciz etmiş hayvan. Doğruca emniyete götürdük görüntüleri ve suç duyurusunda bulunduk Soruşturma açıldı haklarında ve birçok kişi bunlara müdür de dahil gözaltına alındılar. Daha sonra da cezaevine girdiler. Kader'in bizimle kalması için elimizden geleni yaptık ve en sonunda kabul ettiler. Kader Öylesine mutluydu ki onun mutluluğu bizi de etkiliyordu.
Geçen zaman zarfında bir karar aldım; yıldönümümüzde Mehmet ile gerçekten karı koca olacaktım. Yıldönümümüze çok az kalmıştı. Onun için harika bir masa hazırladım ve gelmesini bekledim. Üçümüz harika bir kutlama yaptık. O gece Mehmet'in gerçekten karısı oldum.
Yıllar geçti ve ben artık iki çocuk annesiyim. Yıllar önce tam intihar etmek üzereyken Kader(im) ile tanıştım. İkimiz içinde dönüm noktasıydı. O gün karşılaşmasaydık o kızın başına çok daha kötü şeyler gelebilirdi ve ben şimdi mutlu bir evliliğe sahip olmayacaktım.
Kader şimdi kocaman bir genç kız. O benim Kader(im).

15 Nisan 2013 7-8 dakika 23 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)
  • 11 yıl önce

    Vay canına Efsun. Süper bir final olmuş.. Harikasın :)

  • 11 yıl önce

    Evet Eyşan Hanıma katılıyorum bende, süper bir final olmuş ve öyküye yakışmış, tebrikler, kısmet yenilerine diyelim.... 👍👍👍👍