Neriman Abla
Ah, sen bu hallere düşecek kadın mıydın be Neriman abla? Mahallemizin iyilik meleğiydin kim bir darda olsa hep yardımına koşardın,güzelliğin de dilllere destandı,küçükken hepimizin sevgilisiydin.Hangimizi görsen al yanaklarımızdan öper,cebimize üç beş kuruş harçlık koyar sonra da:"Kendine çok dikkat et küçük aşkım," diyerek yola koyulurdun, biz senin dalgalı saçların ve topuklu ayakkabılarının ardından bakakalırdık.Çocukluk işte,rüyalarımıza girerdin herkese anlatırdık seni,kimi seviyorsun,diyenlere hep senin ismini söylerdik.Bazen kaşlarını çatıp kızanlar da olurdu özellikle de teyzem:"O,senin yaşıtın değil,ne biçim söz bu?"Ne bilirdik ki aşkın yıkıcı bir güç olduğunu,ne bilirdik ki yaşıtın ne demek olduğunu?
Yarı çıplak bir şekilde balkona çıkıp bağırıyor Neriman abla,sabahın erken saati de olabiliyor gecenin geç saati de.Her gün onu görüp çare bulamamak ise çok acı veriyor,ne acıktığını biliyor ne üşüdüğünü.
"İmdat,evde hırsız var,yetişin komşular!
"Beni öldürüyorlar,gelmeyin üzerime,atarım kendimi aşağıya."
"Beni nereye götüreceksiniz alçaklar? Hiçbir yere gelmeyeceğim,gidin başımdan!"
Küçük aşkları olan bizleri değil de,keşke, yirmi yıllık kocasını hatırlayabilseydi...