Nurgül Abla
İnsan hayatı özlemlerle,hasretlerle,acılarla,umutlarla dolu,bu cadde ne kadar da güzeldi yaz günlerinde,cıvıl cıvıl çocuklar neşe kaynağımızdı.Bazen karşılarına geçer seyrederdim onları kimi doktor olup muayene ederdi hastasını kimi öğretmen olup o taş duvara bir şeyler yazarak ders işlerdi kimi de sabahtan akşama kadar topun peşinden koşardı.
Küçük bir dondurmacı vardı karşıki binanın altında,özellikle öğle saatlerinde tüm çocuklar orda alırdı soluğu ancak dondurmadan ziyade onların görmek istedikleri Nurgül ablalarıydı.
Nurgül,çocukların ilk aşkıydı hatta evlenme teklifi bile almıştı,bahçeden topladığı çiçeklerle koşarak dükkana girer girmez,filmlerdeki gibi,aşkını ilan ediverdi sarı saçlı çocuk:
-Bunları senin için topladım.
-Ayy,çok teşekkür ederim canım,gel bi öpeyim.
-Sana bi şey diyecem.
-De bakalım,tatlım.
-Benimle evlenir misin?
-Ama ben evliyim,senin yaşlarında iki oğlum var.
Unutulmayan tek şey nedir,diye sorsalar,çocukluk aşkı derdim ve eklerdim:
"Taze zihinlerde aşk;masum,sade ve temizdir zamanla başkalaşır."