O Kadın

adı da dillere destandı ,güzeligi de.o kadar çok seveni vardı ki.....
ama babasının gururlulu ,inatçılıgı ,onu ayırıverdi sevdiceginden,ne kadar yalvarsa yakarsa da nafileydi artık kezban için,perişan oldu,,,,, evden kaçmak da istedi ama yapmadı kime ne reye kaçacaktı.
bir akşam babasıyla şöyle tartışıyordu:
babası:
- ben ne diyorsam o vacaksın sinan'a
- hayır baba,öldürsen de gene varmam
-inadı bırak söz verdim adamlara yarın gelip isteyecer seni,
-istemedigimi,sevmedigimi,bile bile neden bu kadar diretiyorsun bana,varmam,,
-bu evden ya gelinliginle çıkarsın ya da....
-evet baba ya da?
-kötü sözler sarfetmeye teşvik etme beni uslu uslu ne diyorsam onu yapacaksın,,,,,
-hadi söyle baba,ya gelinliginle ya kefenle çıkarsın desene yüzüme,,,,,,bir baba kızını ateşin üzerine atar mı,söylesene,,malları da paraları da yerin dibine batsın,,,,
-çok ileri gidiyorsun,
-asıl sen ileri gidiyorsun baba,anlamıyor musun sevmiyorum,,,,,
-ne yapalım yani,seni o çulsuza mı verelim,,,,,ömrün boyu çile mi çekesin,,,

kezban ertesi günü annesiyle de konuşunca ,kabullenmek zorunda kalmıştı herşeyi,,
-anne,babama birşeyler söylesen,,,
-ne söyleyeyim kızım,,
-söyle işte anne ,zorla güzellik olmaz,,
-baban senin iyigini düşüyor kızım,
-zorla başkasına ,vermekle mi,
- hayır kızım ,herşey aşk degil,aşk karın doyurmuyor,biz baban la evlendigimiz vakit altımıza serecek bir örtümüz bile yoktu,,biz gördük o günleri,senin de sizlerin de bzim çektigimiz acıları çekmenizi istemiyoruz,,,,anla artık be kızm,,anla,,,,,her evleneni severek mi evlendigini düşüyorsun sen,,,,,aklını başına al kızım,babanı da anlamaya çalış,,,,,,

garip kuşa benzer kezban,evlendirilmişti bir bahar mevsimi,,,,,


geçenlerde o gördüm yüzünden düşen binparça,,,soramadım da halini hatrını,,,,

vay be yalan dünya,,ne tür oyunların var insanlara karşı.......