Ömer Baba 2

Ömer baba; Şu Göğü aydınlatan kandil gibi parlayan yıldızlar gibi, Peygamberler bizim karanlık dünyamıza ışık tutmak için yaratılmışlardır. Âdem peygamber, yüzlerce dil biliyordu. Dünya dilleri bugüne kadar bu şekilde geldi, birçoğu da kayboldu. Âdemin çocukları peygamberler) şehir kurmayı öğretti insanlara. Her beldeye peygamberler önderlik ettiler. Felsefe Âdem peygamberle başlar ve devam eder önemli olan düşünmek ve bilgiyi öğrenmektir.



Hafiften rüzgâr ıslık çalıyor. Yapraklar ayın ışığında parlıyordu. Hoş bir yaz akşamında çocuklar zevkle ağacın içindeki kulubede esrarlı bir yolculuğa çıkmış gibi Ömer babayı pür dikkat dinliyorlardı. Hak ve hakikat olan budur çocuklar. Şeytana uyanlar ve uymayanlar ikiye ayrıldılar. Şeytana uymayanlar sayıca çok azdı/lar. Uyanlar ise ateşe, puta tapar oldular. Her peygamber onlara doğru olanı anlatsa da insanlık her geçen gün şirazeden çıkıyor du. Peygamberlerin o yumuşak kalpleri dayanmaz olmuştu. Artık insanlık helak olmaya doğru yol alıyordu. Çeşitli yollara sapan insanlar ışığı terk etmiş zindan bataklıklarında helaklerini beklerken Ay gibi şems gibi bir peygamber doğu vermişti. Dünya yeniden var olmaya başladı zifiri geceler onunla aydınlanıyor. Kararmış kalpleri o kalaylıyordu. Önceleri kimsesi yoktu yavaş yavaş çığ gibi büyüdüler büyüdüler yeryüzüne yayıldılar.


Şimdi birazdan doğacak güneş işte o dur. Gönülleri ısıtan, ışıtan onun nurudur. Çocuklar ışığı hep takip ederseniz o size hep yol gösterecektir. Sizin en zifiri kuytuda kalan müşkülünüzü o parlatıp size cevap verecektir.
Şu ağacın üzerende meltemli bir gecede beni dinleyen o güzel kalpleriniz sizi hep doğru yola iletecektir. Yeter ki şuna inanın. Hiçbir zaman fenni ilimlerin taş devri tunç devri olmamıştır.


Her asrın medeniyeti vardır. Bugün olduğu gibi. O zaman sadece daha sadeydi. İnsanlar var olduğu müddetçe her güzellik her kolaylık vardı. İlim bir noktadan başladı ona (yüce yaratıcıya) doğru yol alıyor.
Onu yok sayma gayretinde olanlar. İnandığı halde yoktur diyenler sadece ve sadece inkâr etmekten öteye gidemediler. Şimdi şu yıldızları yok saya bilir miyiz tutamıyoruz yanına yaklaşamıyoruz. Sadece bize ışık veriyor. Yüce yaratıcının da bunca nimetini görerek, onu yok sayamaz verdiği nimetleri inkâr edemeyiz. İşte gönlünüze doğan şu şems sizi gerçek aşka ulaştıran yolun ta kendisidir.



Sabahın o eşsiz güzelliğinde mis gibi bir havanın ardından güneşin ısıtmaya başladığı bir haziran günü Ömer baba çocukların kalbine yer etmiş, sevgiyle onları kucaklamıştı. Isınan yüreklerin, yolundan şaşması mümkün müydü? Sevgi her kapıyı açan bir dildir. Ömer babanın o eşsiz gönlünde, o çocukların geleceğin birer kandilleri olacaklarına inanıyordu. Yaşam hikâyesi aslında bu kadar kolaydı.

30 Haziran 2009 2-3 dakika 46 öyküsü var.
Yorumlar