Ona Seni Seviyorum Diyeceğim
Kararlıyım bugün ona seni seviyorum diyeceğim. Üç seneyi geçti, her gün beraberiz ama bir cesaret edip de, ona seni seviyorum diyemedim. Artık söylemenin zamanı geldi ve arkasından da evlenme teklifini patlatacağım.
Utanmak, sıkılmak kalmadı, yoksa sevdiğim elimden kuş gibi uçacak, o Tilki Selim'in dalına konacak. İlk günden beri bırakmıyor ki, arkadaş sevdiğimin peşini. Ayıp arkadaş ayıp! Bu delikanlığa sığar mı? Bırak kumruları kendi haline... Niye oradan, habire yem atıyorsun, sevdiğimin önüne.
Biz senin, nasıl zengin olduğunu bilmeyen birisi miyiz? Her gün mahalleye son model bir arabayla geliyorsun, sonuna kadar müziği açıyorsun. Neymiş efendim, vatandaşa seyyar diskotek hizmeti veriyormuş. Benim sevgilimin kapısının önünden başka mahallede arabayı çekecek yer mi yok? Lan benim manitamın, evinin önü beleş garaj mı? Haydi arabayı oraya park ettin. İki de bir havalı havalı, havalı kornaya niye basıyorsun...
Geçenlerde tam yamulacaktım, beni görünce arabaya patinaj yaptırarak toz oldu.
Sözüm ona arabayı ağlatıyormuş... Şu dönmenin laflarına bak, kim yutar lan bu numaraları. Benim yavuklumda yutmuyor ama mertliği o kirli papeller bozuyor.
-Oooo! Bizimki yine kafayı bulmuş kendi kendine konuşuyor. Usta be, benden yanığa bir otuz beşlik daha gönder.
-Civanımın kafası bozuk, sabahtan beri gelsin şişeler gitsin şişeler. Bugün ölçüyü kaçırdı, bu kıyağını sonra yapsan?
-Gönder be usta gönder, ona bir şey olmaz, o hepimizi rakı niyetine susuz içer...
-Hey millet beni dinleyin... Bugün kararlıyım! Hatice'ye söyleyeceğim sevdiğimi, bir demet kırmızı gül yaptıracağım. Tak tak çalacağım kapısını, seni seviyorum ve arkasından benimle evlenir misin, dedikten sonra onu koluma taktığım gibi, sokaklarda gezdireceğim. Dost düşman görsün, hele o Tilki Selim hepten görsün.
Delikanlı adam nasıl olurmuş!
-Yanık be... Yıllardır her gece burada, seni seviyorum talimi yaptın. Neticeye bak, neticeye! Hani Hatice?
-Tamam lan sıkı durun. Bütün alem bu gece görecek, Hatice'yi harbiden koluma takıp sokak sokak gezdirdiğimi. Bakın şu şişede bitsin, nasıl kapısına dayanacağım. Hey millet hepiniz düğünüme davetlisiniz, yalnız o Tilki davetli değil.
Şimdi kalkıyorum, yarım saat sonra kolumda manitamla sarmaş dolaş, bu meyhanenin önünden geçeceğim, hepinizin gözleri yuvasından fırlayacak.
Dışarıda hazır olda bekleyin, ben geçerken de selama duracaksınız
Laf atmak yok, tamam mı? Anlaştık mı?
-Yanık harbiden bugün kararlı galiba baksana nasılda sekiz çizerek gidiyor.
-Yok bee! O kim? Haticeyi meyhanenin önünden koluna takıp, geçirmek kim.
Her zaman olduğu gibi yine kafayı bulunca üfürdü durdu.
-Hatice aç şu kapıyı! Delikanlının kralı, bagrı yanık cıvanın geldi. Hatice açsana şu kapıyı.
-Dur oğlum kapıyı kıracan. Ne bu halin elinde kırmızı güller filan.
-Seni seviyorum ve sana evlenme teklif ediyorum. Beni anladın mı?
-Oğlum çok içmişin, ben Hatice değilim, babaannenim...
-Kes lan! Yeter nazlandığın, iyi ki benden dört yaş büyüksün, senin şu orijinal laflarına bayılıyorum. İşte beni sana çeken, bu mıknatıslı cilven. Ölürüm lan ölürüm, uğrunda az mı dayak yedim!
-Hadi, hadi! Gir koluma tek kelime etmek yok. Bu gece bizim gecemiz, tarih yazıyoruz tarih. Cümle alem, bizi bekliyor.
-Dur oğlum delilenme, kolumu kıracan.
-Evladım sen çok içmişsin, bana dikkatli baksana, Hatice'ye benzer bir tarafım var mı?
-Sana tek kelime konuşma yok demedim mi!?
Düşmanları çatlatacağız, dostları selamlatacağız. Ha şöyle! Şimdi uygun adım, marş marş! Önce meyhanenin önünden geçeceğiz, onlara söz verdim. Ben delikanlı adamım, sözümün sonuna kadar arkasında durduğumu görecekler.
-Oğlum yapma! Bütün mahalleye rezil olacağız.
-Kes! Ben sana konuşmak yok demedim mi. Adımlarına dikkat et. Fazla da kırıtma! Kırıtma dedim sana! Bütün millet bize bakıyor.
-Oğlum dizlerimdeki romatizmadan zaten yürüyemiyorum, sen de bana kırıtma diyorsun.
-Mazeret istemem! Meyhanenin önünden geçiyoruz, kırıtmadan yürü.
Yoksa bu sarhoşlar sana laf atarlar, benimde başım belaya girer.
-Aboo! Lan bu Yanığın kolundaki Babaannesi değil mi? Meret şişede durduğu gibi durmuyor ki... Şimdi kim söyleyecek, kolundakinin Babaannesi olduğunu...
Ne zordur kimisi için, hele de gençlik yıllarında söyleyebilmek. Mizahi unsurlarda katılarak güzel bir öykü çıkmış ortaya. Kutlarım Cengiz bey yürekten...😂
:-) Cok hosdu. Kutlarim kaleminizi.
anlatım ne kadar samimi ne kadar gerçek...renkdaşım yapmışsın yapacağını eyvallah yani..dua ile..👍