Onsuz Hayat

Yine bir başlangıcın sonuna geldiği bir geceydi...ağlıyordu tek bacağı onun gibi hayata direnememiş sandalyesinin üstünde iki büklüm olmuştu.Bütün gece durdu,düşündü,ağladı karşısındaki onun aşkı o büyük aşkı değildi..gülümsedi ve gecenin soğuğunda ona sımsıcak gelen peluş tavşanına sarılarak yeni bir başlangıç için gözlerini kapadı.Sabah uyandığında yalvardı,gece olanların bir rüya olması için gözünden bir damla yaş bıraktı kırmızı yastığına..Hızla giyinmeye başladı dershanesi vardı nasılda mecburdu işte gitmeye o an ayağına yine o ağrılardan girdi kasıldı kaldı yatağının ucunda ne bir adım geri gidebildi nede ileri.. bu ağrılardan ağlamazdı aslında birden hıçkırıklara boğuldu ilkdefa onsuz bir cumartesi geçirecekti alışmıştı cumartesilere yapamazdı ama artık alışmak zorundaydı bişeylere ''güçlüyüm'' dedi kendi kendine ayağının ve kalbinin vücuduna yaptığı o ağrıdan kurtulmak istercesine güvendi kendine o an...Dışarı çıktı durağa doğru yürümeye başladı en sevdikleri şarkıyı dinliyordu bunu yapmak ona acı veriyordu ama dinliyordu işte yüzüne vuran rüzgara aldırmadan başı dik yürüdü yürüdü...Gülümsedi güneşe doğru ne kadarda acımasızdı hayat onun için...

Otobüsten indi yürümeye başladı sonbaharın hafif esintisini en şiddetli ogün hissetti çalan şarkı iliklerine kadar işledi o an ne kadarda çok hatıraları vardı birlikte...Aradan altı saat geçmişti evine dönüyordu artık,hızla dershanenin merdivenlerinden indi belki bir umut...indiğinde kalabalığın içinde gözleri çaresizce O'nu aradı YOKTU...herşey ama herşey ona karşıydı o an yürümeye başladı koşarcasına yürüdü yürüdü...kendine geldiğinde yatağında buldu yorulmuş bedenini çoktan eve gelğini anımsadı sağına döndü ve çok güzel geçen bir günün ardından ona hediye edilen tavşan, üstüne düştü sımsıkı sarıldı ona özlemini içinde yaşatarak düşünceleri içinde boğuldu... çaresiz olduğu hayata küstüğü bir anda çıkmştı karşısına oysa herşeyi bir oyun sandığı sırada onu O büyütmüştü ellerinde. ilk karşılaştıklarında o köşede nasılda yanakları sıcakcıktı kalbi gibi.. ellerinle dokunmuştu yanaklarına elleri boştu şimdi bomboş geri dönmeyeceğini biliyordu. Hiç haberi yoktu gecelerin sessizliğinden yıldızların ne kadar yakın görünselerde bir okadar uzakta olduğundan yavaş yavaş öğrenicekti...şimdi kim görecek beni kim dinleyecek? her gece herkes yattıktan sonra önüme aldığım bu beyaz kağıt ve şiirlermi şahit olacak bana? kimse yok gecenin bu saatinde küçük lambamı açmış gözyaşlarım beyaz kağıda damlayıp yazdıklarım kaybolmaya yüz tutarken nasıl söyleyecektim sana seni sevdiğimi sarılıp affet demeyi acaba inanacakmıydın söylediklerime YOKSA hayallerimi toprağa gömecekmiydin? ya ağlamaktan şişen gözlerime alay ederek bakarsan.. korkuyorum beyaz kağıt sana üstümdeki tüm bu yükleri attığım için özür dilerim ona söyleyemeyip sana yazdırıyorum ''SENİ SEVİYORUM''...

30 Eylül 2008 3-4 dakika 1 öyküsü var.
Yorumlar