Orada

"Dünyanın, sonsuzluğa açıldığı yerde, bugün gibi bekleyeceğim seni. Havuzundan, ümmetine sevgi ve merhamet kaseleri sunan Elçi gibi bekleyeceğim öyle ki"... Herkes koşarken kalabalıklarda, ben yine seni isteyeceğim Haktan... Cemaline gitmek için el ele, seni bekleyeceğim ben"..

Sen de bilirsin sevgili, zordur bu iklimin kışları..Özletir, baharları yazları. Soğukluğuna aldırmadan mevsimlerin, baharınla ısınıyorum ben. Aşk mevsiminde, karışıktır iklimler. Kah güneşle mütebessim, kah ayrılıklarla mahzundur yürekler...

Göçebe hayatlar içinde kalıcı bir konukluk gibi sevgimiz..Hep gidenlerin ardından, eskimeyen bir miras gibi öyle ki..

Bir an kadar yakınız sonsuzluğa. Bizi buluşturacak, huzura..Yine öylesine uzağız ki birbirimizden; dünya değil bizi ayıran, gündelik endişelerimizden..Bir koşuşturmaca içinde geçerken hayatlardan, insanlar kalacak anılardan..Kimi sevindirirken hatırladıkça yeniden, kimisi üzecek her hatıra düştüğünde. Sen bir anı olmayacaksın hiçbir zaman. Hayalin, hatıramın ebedi süsü olacak seni sevdikçe..Bir tek sen geçmeyeceksin bu filmden, seninle bir kez daha izledikçe bu hayatı ben..Hayat bir şerit gibi akmayacak artık. Sevip, sevildikçe duracak tüm zamanlar..
....
Orada.. Uzun çınar ağaçlarının altında... İlk tanıştığımız gün gibi sessiz sakin. İlk kurduğumuz cümleler gibi bihaber olacaklardan, bekleyeceğim seni..Dinlemek için dilinden, uzun uzun hikayemizi... Orada... Sevgi ırmağının başında, bağışlanmamızı isteyeceğim fasılasız..Yalvaracağım seni bana verene..Kınanmasına aldırmadan seven kalbimin, affını dileyeceğim Yaradanın..

Belki, yine bu ırmağın başında karşılaştık..Belki, gelmeden dünyaya biz çok önceden tanıştık..Belki bakınca ruhun ruhuma, aktık bir ırmak gibi içimize.. Ve belki, gelmeden yemin ettik Sahibimiz kadar, birbirimizi de bulmaya..

Kökleri ötelerden gelen bir ağaç gibi sevgimiz..Dallları kırılsa da ansızın, değişmez seven kalbimiz..Sadakati kökleri, yaprakları kısa ömrümüz..Hazana kalmadan, yeşil yeşil huzura varmak tek umudumuz..

Müsveddesi olmayan ömrümüzün, müsveddesiz karşılaşması, bizim tanışmamız... Dakikası gelince, ötelerden gelen barışıklığımız..Vakti gelmeden bilemeyeceğimiz bir süpriz öyle ki, öncesiz, sonrasız. Her anı özeldir bu yüzden... Her lahza değerlidir, aşkın ikliminde..Hele de içinde bekleyişler varsa..Seven yüreklerde, kavuşmaya dair bir inanç..Eninde sonunda buluşma varsa..

...
Orada, tüm yolların sona erdiği noktada, bekleyeceğim seni... Noktasız, virgülsüz, ünlemsiz..Bir şüphe olmayacak sana dair. Yol, değil biten aslında, noktasız olacak bekleyişim. Seni, sevmeye ara vermeden bekleyeceğim öyle ki..Virgülsüz ve nefessiz olacak bu bekleyiş. Bir noktası olacaksa illa kavuşmaların. Üç nokta olmalı sevgilim. Bir virgülü olacaksa illa, virgülü dünya olmalı ..Ve bir ünlemi olacaksa kavuşmaların.Ünlem; aşkımızın büyüklüğü olmalı sevgilim..Samimi ve yürekli oluşumuz belki..Sabredip, sonsuz bir yola koyuluşumuz en çok da..

Bahara filizlenen yürekler kadar tazeyim seninle..Varlığınla pürneşe..Elemlerden azadeyim sevginle..Elemim; engellere yenilmek belki..Sevgi bilmeyen yüreklere anlatmak isterken aşkımı, yorgun düşmek..Elemim, elem bilmeyenlere aşksızlığın acısını anlatmak..Ve temiz yaşanmış bir aşktan sonra, kavuşmaların en güzelini haykırmak..

Takvimlere kanma sevgilim..Takvimler bin yıl der, kader bir..Zamana kanma sevdiğim..Zaman, takvimlerin yalancısı..Öyle hızlı akar ki şaşırırsın sen de. Burada sancı, orada doğumu müjdeler zaman. Yaşarken akmaz sanırız, zamanın sıkıcılığı vurur, sevgi telaşında yüreklerimizi..Geçmesini istediklerimizle ve hep kalmasını dilediklerimizle su gibi akar hayat..İşte saf sevgimizdir, bize kalan bu keşmekeşten. Bir gün kavuşacağımızı bilmenin verdiği huzurdur ruhlarımızı saran..

...

İşte oradayım sevgili... Zamanın bittiği yerde... İşte sensin, zamana ödünç verdiğim..Ve kaybedip bir zaman, sonsuzlukta erdiğim. İşte ebedi bahar sevgilim..sonsuzluk mevsiminde, yaz erken gelmiş dedirten. İşte Orada bak, bizi gerçeğe erdiren. Seven yüreklerimizi, ansızın birleştiren. Ortak koşmaya değil, Seni bulmaya geldik biz..Sevaplarımızı övmeye değil, rahmetini istemeye geldik. Aşkın şarabıymış, en güzel içecek, bir kez daha sarhoş olmaya geldik..Aşıklar ölmezmiş bildik..Yoksa ilk aşk şehitleri biz miydik? Seni çok sevdik, sevmek için yarattıklarını Rabbim, biz günahlardan geçtik..Kalbimize ver, masiyetimizi..Tüm hatalarımıza rağmen, aşk dolu mazimizi..Budur sana getirdiğimiz hayat..Müsveddesi olmayan, hatırat..Hatırın için kabul et..Hatıran için, affet..

Orada... Sevgiyle bakışan sen ve ben... Orada dalga dalga coşan biz... Orada bizi sığındıran Rabbimiz... Güler yüzle karşılayan bizi, şimdi de sevdiklerimiz..

Bekleyeceğim seni... Tıpkı tanışma günümüz gibi... Nereden geldiğini bilmeden yine... Ansızın bulmuş gibi..Orada..

01 Mayıs 2011 4-5 dakika 75 öyküsü var.
Yorumlar