Oysa Şiir Yazacaktım

''Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu ''





Has bel kader bir kadın tanıdım.
Ankara'nın göz bebeği bir semte doğudan gelmişti, hiç tanımadığım bu kadın nasılda vicdanımın hududuna inebiliyordu ki; buyur ettim, dinledim önce içime ağladım sonra güzel sesinde güldük, ağladık, balkon sefasını birlikte içimize çektik, ne sıcak akşamlar tükettik, o sokaklar, çocuk saflığının kol gezdiği ne soğukları yendi, ablam yoktu üstelik, sırla çepeçevre kalbim ekmeğini böldü, suyunu verdi ancak çok zordur dul ve yetim olmak ki şehir omuzlarına çöktü ve geldiği yere gitti...



Zaman geçti muhteşem bir sloganla gitgide büyüyordu...
''Kadınlar ezilmesin'' il il kocaman oldu slogan. Mesafe çok uzak olsa da görüştük arada sırada, buyur etti tereddütsüz gittim sevinçle, ürkütücü sokaklarda onsuz yürüdüm, cesaretle girdim bir kalabalığın içine fon ve hibeyle donatılmıştı masa etrafı zarafete yatkın, içi gerilla, planın olduğu yerde yalnızca gözlemlemek yeterli derim.Yetti! O'da oradaydı, masanın ön koltuğunda oturanın sağ tarafındaydı içten içe güzel anlaşıyorlardı... Üstelik ne kadın, ne de çocuklardı, o an kafatasım çatladı, göğüs kafesimde depremler oldu. Sessizce uzaklaştım...



Onlar yalnızca dağın sesiydi, bir atasözü ile -yaş kesip baş kesiyorlardı ... Şimdi kim kadın ve çocuk derse bir istismardan kuşku duyar, yurduma sinmiş ihaneti aklımdan çıkartamam.



(Ne çirkindir ispiyon, oysa şiir yazacaktım...)



...



kadınlar ve çocuklar hayatın mihenk taşıdır
birde aynı geçmişin hatıraları
dönme dolap ve atlı karıncalar...

belki yaşamıyordun önce
belkide önemi yoktu yamacının
onun
bunun
gözlerinin önünde seni öldürenin
pencere buğusunun çekilmemesinin
kıymeti var ya da yoktu
alaca karanlıkta boğulan sesinin
kopan kıyamette
dibe çöken yıldızların
belki çok istismar edildin
belki bu yüzden hınç
belki de bu yüzden
bu Allahsız bakış...

...

18 Temmuz 2013 1-2 dakika 10 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar