pamuk prenses ve yedi trilyonluk borç
Pamuk prenses yakışıklı prensle evlenmiş ve orman dışında bir ev satın almışlardı. Yedi cücelerle görüşüyorlar mutlu mesut geçiniyorlardı. Üç çocukları olmuştu. En büyükleri lisede okuyor. Ortancası orta okula gidiyordu. En küçük çocuk daha 5 yaşındaydı.
Okula başlamasına bir sene vardı.Prens orman işlerinde müdür olarak çalışıyordu.Aldığı maaş hepsine yetiyordu. Bu zamana kadar biriktirdiği paralarla bir ev bile almış ve üniversiteli bir öğrenci olan kırmızı başlıklı kıza kiralamıştı. Mutlu huzurlu bir evliliği vardı. Bu evliliği kimsenin bozmasına izin vermeyeceklerdi.
Her zaman ki gibi bir geceydi. Pamuk prenses küçük oğlunu yatırıyordu. Prens ise ortanca oğluyla playstation oynuyordu.
Kapı zillerinin aniden çalmasıyla irkildiler. Büyük oğlan kapıya doğru bir hamle yaptı. Kapıyı açtığında karşısında William Tell'i
gördü. Baba William amca geldi, dedi, büyük oğlan. Prens kapıya doğru gitti. Onu karşıladı ve içeri girdiler.Hayırdır William sen uğramazdın buralara. Neler oldu bakayım, dedi prens. Sorma Prens,
biliyorsun ben bankalar genel müdürlüğünde çalışıyorum.
- Evet ne oldu bir sorun mu var?
- Bizim için bir sorun yok ama senin için var.Geçen gün genel bir dosya incelemesi yapıldı. Babanın fabrikalarının tam yedi trilyon borcu olduğu ortaya çıktı.
- Fakat nasıl olur? Böyle bir şey nasıl mümkün?
- Babanın girdiği şu büyük ihaleyi hatırlıyor musun? Hani şu orman ağaçlandırma ihalesini?
- Evet unutmak mümkün mü.
- O ihaleyi babanın kazanamadığını da biliyorsun.
- Evet
- İşte işin aslı öyle değil. Baban o ihaleyi kazandı. Ama parayı ödeyemedi. Bankalardan borç aldı. Buda onun iflasını getirdi. Kimselere söylemedi. Ailesinden gizledi. Ve bir gün bu borçlar bedenine ağır gelerek öldü.
- Aman Allah'ım böyle bir şey nasıl olabilir? Biz nasıl bunu bilmeyiz.
- O zamanlar çok mutluydun, yeni evlenmiştin. Sana nasıl söyleyebilirdi. Şimdi tüm borçlar sana kaldı, dedi William Tell.
Günler günleri kovaladı prens ne yapacağını bilemiyordu. Bir hafta sonra bankalar hacize geldiler.Evinde ne var ne yok satıldı.Ama bu borcunun çeyreğini bile ödemiyordu. Oturdukları ev satılmıştı.Çocuklarını ve Pamuk prensesi yedi cücelerin evine yolladı. Prens bankalara olan borcunu düşünmekten vakit bulamıyordu. Bundan dolayı tüm borcu olduğu bankaların sahibinin çirkin cadı olduğunu fark edemedi. Çirkin cadı artık aynaya ?ayna ayna var mı benden güzeli bu dünyada' yerine, var mı benden zengini bu dünyada diye soruyordu. Bütün bu olaylar cadının bir planıydı. Pamuk prensesin artık kendini koruyan bir prensi yoktu. Buda cadının onu öldürmesi için zemin hazırlıyordu.
O günlerde yedi cüceler de açlıktan kıvranıyordu. Evde beslenecek yedi baş vardı. Ve sadece bilgin cüce kitap çevirisi yaparak para kazanıyordu. Eve artık beslenecek üç baş daha eklenmişti. Evdeki herkes açlıktan kıvrandığı için kapı önüne bırakılan bir sepet elmayı fark etmeleri uzun sürmedi. Kimse neden orda olduğuna aldırış etmeden elmalarını yedi. Ama bu zalim cadının oyunuydu. Kısa süre geçmeden herkes gecenin soğuk uykusuna kendini bıraktı. Sabaha kimse sağ kalmayacaktı. Sabah olduğunda evden hiç seslerin gelmemesi komşuları endişelendirdi. Hemen ormanın koruyucusu şirinlere haber verdiler. Ama şirinler oraya geldiklerinde çok geçti. Herkes çoktan ölmüştü.
Prense bu acı verici olayı haber vermek şirin babaya düşmüştü.
Haberi vermek için hemen prensin yanına gitti. Ama onunda yerde yatan cesedini gördü. Başında tek bir kurşun izi vardı. Bu acı verici borç batağına daha fazla dayanamamış ve intihar etmişti.
Acı son
şu son yılları yansıtan güzel bir hikaye olmuş.. yalnız 7 başa 3 baş eklenmiş dediğiniz yerde 4 baş eklenmiş olması gerekmiyor muydu..?
masal ve çizgi film kahramanlarıyla günümüz sorunlarını bir araya getirip günümüze harika bir şekilde uyarlayıp güncellemişsiniz
masal kahramanlarının oluşu eğlence katıp sıkılmadan okutuyor. konu ise kanayan günümüzün yaraları. çok severek okudum kaleminize sağlık.👍😙😙😙
yorumlarınız için teşekkür ederim.. Bir yerde hata yapmışım 3 baş yerine 4 baş olacak. Uyarınız için de teşekkür ederim
uzun zamandır hasret olduğum bir mizah anlayışı... bilmem tanıyor musun ama tarzın bana yılmaz özdil i çağrıştırdı. ufak tefek hatalar dışında başarılı tebrikler👍