Pelikan Petit
Kuş gözlemcisi Muallim Pelin Kuş tarafından balıkçılların yaşadığı bir sazlıkta ayağı sakat numarası yaparken bulunan Pelikan Petit, derhal kucaklanıp eve götürülmüştü. Bunun üzerine doğal hayata müdahale suçlamasına maruz kalan Pelin, Kuşçular cemiyetinden atılmıştı.
Pelikan'a Petit ismi de yeni sahibi Fransızca öğretmeni Pelin Kuş tarafından verilmişti. Ayağının sakat olduğu sanısına kapılan Pelin, Petit'i sahiplenir sahiplenmez ilk iş olarak aşağı mahalledeki Baytara götürmüştü. Hayvanlardan, bilhassa kuşlardan iyi anlayan ve Veterinerliği derece ile bitiren, bu süreçte kopya çekip ortalamasını yükseltmeyi de ihmal etmeyen Baytar Petek, pis bir gülümseyişle 'Bunun hiçbir şeyi yok, biraz şımarıklık yapmış'' dedi. Bunun üzerine Pelin, Petit'i alıp evinin yolunu tuttu, ona bahçede bir yer hazırladı. Günler geçiyor ve Petit büyüyordu. Girdiği dost ortamlarında sürekli Pelikanı Petitten bahseden Pelin, hergün özçekim yapıp sosyal mecralarda fotoğraflarını paylaşıyordu. Bunda şüphesiz, kovulduğu kuşçular cemiyetini kıskandırma gayesi de vardı.
Petit'in şöhretinin yayılması pek uzun zaman almadı. Pelin'in muallim çevresinin ekonomi, muhasebe dalıyla haşır neşir olanlar, Petit ile bir ayrı ilgilenir olmuştu. Bunda elbette bir çıkar olmalıydı. Sokak köpeklerine hoşt, olta balıkçılığı yapan amcaların yakınında bulunan kedilere pist diyen bir cenahtan Petit'e şefkat gösteren birisinin çıkması neredeyse imkânsızdı. Peki, Petit'i cazip kılan neydi? Detone bir şekide çığlığa benzer çıkardığı ses mi? Yoksa bakımlı, yumuşacık tüyleri miydi?
Petit'i ön plana çıkaran gagasıydı. Ekonomi derslerinde Lorenj eğrisi, Pelikan gagası ile bağdaştırılır ve talebelerin aklında kalıcı olması amaçlanırdı; fakat doğadan kopuk, akıllı telefonları ile sağda solda yer bildirimi yapan gençler, daha önce canlı bir Pelikan görmemişlerdi. Bu yüzden ekonomist çevreler, öğrencilerine bu pelikanı gösterebilmek için ilgilenir gibi yapmışlar ve Pelin'den Petit'i görebilmek için randevu istemişlerdi. Tabi bu randevu talebi öyle kuru kuruya olmamış, başta balık pazarından alınan derya kuzuları olmak üzere çeşitli hediyeler verilmişti Pelin'e. Pelin'de doymak bilmeyen Petit'e kendisine hediye edilen balıkları yedirmiş ve bir nebze olsun bütçesini korumuştu.
Nihayetinde bir ekonomi muallimi, doğal hayat ve hayvanlar konusunda pek zayıf olan öğrencileriyle Pelin Kuş'un evine gelmiş ve Pelikan gagasını öğrencilerine göstermişti. Öğrenciler de şaşkın bir edayla uzun uzun Petit'i süzmüş, hem gagasının şeklini akıllarına kazımışlar, hem de balıkları löp löp nasıl yuttuğuna tanıklık etmişlerdi. Bu inceleme ile eğitimde çığır açılmış, öğrenciler ekonomi derslerine bir ayrı bakar olmuşlardı.
Bir süre sonra Pelin'in ekonomi, muhasebe çevresinde mezun olan yeni kalemler, istikballi birer ekonomist olarak yurt dışına beyin göçü kapsamında gitmişlerdi. Petit ise kendisine gösterilen ilgiden dolayı iyice şımarmış ve balık yemekten tombullaşmıştı.
Ayağının sakat olduğu sanılarak eve getirilen Pelikan Petit, nice genç ekonomiste de ilham kaynağı olmuştu ve doğaya salınma vakti gelmişti. Muallim Pelin, tarafından Kuşçular cemiyetinin telkinleriyle doğal hayata bırakılmış ve arkadaşlarının yanına dönmüştü. Artık o, doğada dilediğince çığlık atabilir, Pelin de kovulduğu kuşçular cemiyetine, arkadaşlarının yanına geri dönebilirdi.
Emir Erten
25.02.2016