Prenses Aşkına

Bu;mafya olduğu sanılan bir delikanlının garip bir aşk öyküsüdür.Yazılmasa da olurdu.
2008 yılının 23 ağustos tarihinde başlayan bir aşk. İlk gördüğü anda kıza tutulan bu delikanlı aşkını herkesten sakladı,bunu yapmak onun için çok zordu.
Ramazan bayramının ilk günü cep telefonundan sevdiği kıza bir mesaj yolladı. Delikanlının aşkından haberi olmayan genç kız kibar bir şekilde cevap yazdı.Uzunca mesajlaşmaya başladılar.Genç kızdan gelen her mesaj delikanlıyı ümitlendiriyordu. Hava kararıp akşam olduğunda delikanlı genç kızın pizzayı çok sevdiğini bildiği için genç kıza birlikte pizza yeme teklifinde bulundu.Tabi genç kız şöyle cevap verdi:Nasıl olur sen Hatay'da değil misin?çünkü genç kız,delikanlının arife günü Hatay'a gideceğini sanıyordu.Ve...genç kız devam etti:Hatay'dan,Eskişehir'e pziiza yollamak zor olmaz mı?Delikanlı:ben Eskişehir deyim gitmedim deyince genç kız bu teklifi kabul etti ve ilk buluşma bu şekilde gerçekleşti.
Tramvay durağında genç kızın gelmesini beklerken ne yapacağını bilmeyen delikanlı heyecandan kan,ter içinde kalmıştı.
Nihayet karşıdan melekleri kıskandıracak beyazlar içinde bir kız belirdi.Delikanlı o günden bu yana sevdiği kızı prenses olarak hatırladı ve hep bir prenses edasında sevdi.
Günler,haftalar birbirini kovalamaya devam etti.Delikanlının prensese olan sevgisi gün geçtikçe çığ gibi büyüdü. Sonunda delikanlı cesaretini toplayıp prensese olan aşkını itiraf etmeye karar verdi.
Genç kız delikanlı ya benim bir sevdiğim var cevabını verdi.Delikanlı kısık bir sesle:Yarabbim!bunu duyacağıma yerin yedi kat altında olmayı tercih ederdim dedi ve gözleri doldu.Bu cevabın üzerine söyleyebileceği bi sözü kalmamıştı zaten ne söylenebilirdi ki...
Kendi kabuğuna çekilen delikanlı prensesini sevgisinden bir damla eksiltmeyerek sevmeye devam etti.
Çünkü;genç kızın sevdiği çocukla aralarının bozuk olduğunu biliyordu.
Nihayet genç kız;delikanlı ya sevdiğim çocuk benim için tamamen bitti fotoğrafını da yırttım deyince delikanlı'ya gün doğdu ve kendisine şans verildiğini anladı.Güzel bir birliktelik başladı ama;delikanlı genç kızında kendisini sevdiğini düşündüğü kızın aslında onu sevmediğini eski sevgilisinden ayrılan kızın bir boşluk da olduğunu tutunacak bir dalının olmadığını sadece bu anında gönlünü eğlendirmek için kendisine böyle bir şansın verildiğini biliyordu ama yine de her şey onun için çok iyi gidiyordu.
Aradan baya bi zaman geçti ve araları bozulan delikanlı,madem sevdiğim kız beni istemiyor,durmam artık bu şehirde madem sevdiğim kız beni görmek istemiyor kaçarım bu diyardan yeter ki sevdiğim kız mutlu olsun diyordu kendince...çünkü sevdiği kızın mutluluğu onu herkesten çok mutlu ediyordu.
İzmir de bulunan bir arkadaşını arayan delikanlı çok zor durumda olduğunu ve en kısa zamanda hatta hemen yanına gelmek istediğini söyledi ve isteği kabul olundu arkadaşı tarafından delikanlı kararlıydı bu akşam kesin gidecek di.
Delikanlı bu kararı sevdiği kızla paylaşmak istedi aralarında kısa bir konuşma geçti.Delikanlı sevdiği kıza ben bu akşam İzmir'e gidiyorum diyeceğin son bir şey var mı?Genç kız şu cevabı verdi:Hayır.
Delikanlı sevdiği kızın gözlerine son kez baktı ve elini bile sıkmadan arkasına dönüp yavaşça yürümeye başladı.Yavaş yürüyordu çünkü;delikanlının kulakları genç kızdan lütfen!gitme burada kal sözcüklerini bekliyordu ama beklenen olmadı.Delikanlı yürüdü,yürüdü,yürüdü...
Eve gidip eşyalarını toplayan delikanlının başına evde ilginç bir olay gelir Delikanlının karşısında gözleri ağlamaktan kan çanağına dönen babası vardı.
Çocuklar gibi hıçkırarak ağlıyordu.
Yavrum lütfen! gitme beni sensiz bırakma...
Delikanlı kararlıydı arkasını dönüp babasıyla bile vedalaşmayan genç tam kapıdan çıkacakken babası delikanlının ayaklarına sarılır ve ayaklarından öpmeye başlar yavrum ne olur gitme beni bırakma sen gidersen ben ölürüm der.
Delikanlı durulur ve babasına sadece beş dakika konuşalım otobüsümün kalkmasına az kaldı dedi ve konuşmak da zorluk çeken baba sözlerine şöyle başladı.
Oğlum:bilmediğin bir şey var ben,senden ve kardeşlerinden uzun zamandır saklıyorum.Doktora gittim kalbim de başlayan bir ağrı için tedavi sonrası doktor'un teşhisi kısa ve netti.Birinci hakkını kullandın eğer bir daha üzülürsen kalbin duracak dedi ve baba ağlamaya devam etti. O ara babası baygınlık geçirdi.
Delikanlı durdu ve biraz düşündü eğer giderse babasının çok üzüleceğini kardeşleri arasında en çok sevilen kişinin kendi olduğunu biliyordu ve babasına sarılarak ağlamaya başladı yüksek bir sesle baba gitmeyeceğim lütfen ölme...baba gitmeyeceğim ne olur beni sensiz bırakma diye bağırmaya başladı ve delikanlı babası uğruna sevdiği kıza gideceğim demesine rağmen İzmir'e gidemedi.Lanet olası gururunu ayaklar altına aldı kendini,prenses ine güldürdü.
Delikanlı hala o prensesini delicesine sevmek de sevgisi bir zerre kadar azalmadı ama;delikanlı sevgilisinin başka biriyle mutlu olduğunu bildiği için uzaktan sevmeye devam etti sevdiği kızın mutlu olması onu daha çok mutlu etti ama şu da bir gerçek,delikanlı prensesini sevdi prenses de aşık olduğu çocuğu aşık olduğu çocuk da bir başkasını sevdi.Bu yıllardan beri böyleydi böyle de devam edecek.
Yani mutluluk benim için hayal gülmekse kocaman bir yalan oldu.

13 Temmuz 2009 5-6 dakika 1 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • 15 yıl önce

    çok harika yazılmış bir öykü net anlatım ve fazla kelime sarfetmeden kısa yoldan direk anlatım
    biliyormusun ilerde öyküyle yetineceğini sanmıyorum roman yazabilirsin bana öyle geliyor çünkü heyecan ibresini düşürmeden yazıyorsun ama bu öykü şu cümleyle bitmemeliydi :(

    Yani mutluluk benim için hayal gülmekse kocaman bir yalan oldu.

    hayatı daha yeni tanıyorsun biliyorum cümlesi için erken tebrikler 👍👍👍👍👍👑👑👑

  • 15 yıl önce

    kalemıne saglık ablacıgım tesekkur ederım arkamda oldugunu bılıorum senden bıseyler ogrenerek roman da yazarım belkı bır gun tesekkurler hersey ıcın