Psikobatak
Şu an hayatından memnun kaç kişi var bu ülkede, hiç düşündünüz mü?
Daha anlaşılır bir soru sorayım dilerseniz. Psikolojisi düzgün kaç insan var?
Bu soru daha güzel geldi sanırım kulağınıza. Neden güzel geldiğini, ben biliyorum. Bir psikolojidir, tutturmuş gidiyor cümle âlem!
Nedir bu psikoloji Allah aşkına? Nerede bulunur, alınır mı, satılır mı? Nasıl düzeltilir, bir kaportacısı filan var mı, iyi bir ustaya gitsek düzelir mi?
Yok, ben psikologlara gitme taraftarı değilim. Ne yaptıysa onlar yaptı bu insanlara!
Medyanın da pompalamasıyla, psikolojisi bozuk (aslında yok öyle bir şey) insanlar türettiler. Nedeni basit, bu ülkede, inançları dolayısıyla, insanların psikolojisini bozmak, değişikliğe uğratmak, hiç kolay değildi!
Doğru düzgün işleri de yoktu psikologların, hem iş ürettiler kendilerine, hem iyi bir pazar oluşturuldu!
Diyeceksiniz ki, Avrupa'da insanlar gidiyorlar. Gitsinler efendim, onlar Avrupalı, bizim onlarla bir olmamız mümkün değil! Kültürümüz, alışkanlıklarımız, tutkularımız, aşklarımız bile çok farklı! Avrupalı bir aşkım vardı oradan biliyorum...
Hastalıklarımız da farklı!
Siz, hiç sabah kahvaltısında kuru fasulye yediniz mi? Peki, yer misiniz?
Çoğunuzun, daha şimdiden midesi bulandı bu teklif karşısında biliyorum. Neyse, konumuz Avrupa değil, konumuz, arkasına saklanılmış olan bir gerçek, psikoloji hastalığı!
Psikolojiyi öyle bir soktular ki insanlarımızın beyinlerine, inanılmaz. Çocuğa babanın adı ne desen, psikoloji diye cevaplayabilir!
Abartmıyorum, cidden öyle ama yani!
Arkadaşımla sohbet ediyoruz, hararetli bir sohbet, iş tartışmaya dönüşebiliyor, neden böyle yapıyorsun dediğimde? Şak diye cevabı yapıştırıyor, psikolojim bozuk, kusura bakma!
Olur, bakmayayım da, bu işin sonu nereye varacak? Yol ortasında iki araç sürücüsü kapışmış, etraftan konuşmalar yükseliyor, milletin psikolojisi bozuk arkadaş! Hadi canım, cidden öyle mi, yani?
Önce kadınlarımıza bu hastalık hastalığını aşıladılar, şimdi sıra erkeklere geldi! Ne yaparsa yapsın, konu hiç mühim değil, nasıl olsa psikolojisi bozuktur!
Hayatımızda iyi gitmeyen ne varsa, sorumlusu kesin psikolojimizdir. Durum bu kadar kesin ve net yani. Hiç öyle çözüm yolları filan aramayalım! Alalım bir kutu yatıştırıcı ilaç, yatıştıralım psikolojilerinizi! Yani uyuşturmalı beyinlerimizi, hayallerimizi, aşklarımızı, sevgilerimizi, geleceğimizi, gençliğimizi!
İşler yolunda gitmiyor, düşünemiyorum, çalışamıyorum, üretemiyorum diyor, soruyorum mecburen, ne oldu, neyin var? Abi, sorma ya, psikolojim bozuk! Bir başkası, evliliğimiz iyi gitmiyor, gerçi ben alttan alıyorum da, hanımın psikolojisi iyi değil, sorun psikolojileri. Diğeri, geçenlerde okuldan aradılar, gittim, bizim çocuğun son zamanlarda psikolojisi bozukmuş. Bir şirkette, telefona cevap verirken arayan müşteriyi, neredeyse dövecek gibi cevaplayan sekreterin bile mazereti hazır. Psikolojisi bozuk!
Karpuzcudan karpuz alacaksın, adama karpuz nasıl demeye gelmiyor, kavga nedeni olabilir, çünkü psikolojisi bozuk! Birileri, aradıkları hakları savunma derdinde ama aradığı hakkı bırakıp bir kenara, polise saldırıyor, polis halkın can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlü, halka saldırıyor! İki tarafında mazereti hazır, psikolojileri bozuk!
Ben size bir şey söyleyeyim mi, bu psikoloji palavralarını bırakalım bir kenara! Ardına saklanacak yeni bir isim bulalım!
Adını da, psikobatak koyalım!
Çünkü öyle bir batmışız ki, bu psikoloji denen illetin içerisine, ancak bataklıkta olan insanlar grubu olabiliriz!