Rastlantısal Bütünlük - Kader -
-Evet ben kadere inanmam!!!
İrfan'ın sesi çınlayarak diğer bütün sesleri bastırdı ve bütün dikkatleri üzerinde topladı. Aslında deli İrfan denmesinin sebebi buydu. Öyle bir anda öyle bir laf ederdi ki, bütün dikkatleri üzerine toplar başını önüne eğer düşünmeye başlardı. Bu düşünmelerin süresi belli olmazdı. Hatta bazen artık konuşmayacak sanırdı herkes.Eliyle saçlarıyla oynamaya başlayınca işte o zaman herkes ona niye deli dediklerini anlardı. Öyle bir heyecan ve hızla anlatırdı ki, hemen hemen hiç kimse tam olarak ne anlatmaya çalıştığını anlamazdı. Yine de kahvedeki herkes bu yarım akıllının konuşmalarından hoşlanırdı. Çünkü hemen hemen her konuda farklı bir düşüncesi vardı.
Saçlarını karıştırarak konuşmaya başladı İrfan:
- Evet kadere inanmam. Çünkü sadece kaderi anlamayanlar ona inanırlar, anlamadıkları için. Ben kaderi yaşarım.
İrfan'ın konuşmalarına daha önce alışmamış olanlardan biri hemen atıldı:
-Ne yani insanın kaderi kendi elinde değil midir?
Soru kendisine sorulmamış gibi devam etti konuşmasına:
- Yaşadığımız her şey bir nedenle birbirine bağlıdır. Biz bunların çok çok küçük bir bölümünün farkındayız ancak. Farkında olmadıklarımıza da tesadüf, rastlantı gibi yalan anlamlar yükleriz. Yaşadığımız her şey -en küçük bir toz zerresinin hareketi bile- Rastlantısal bütünlüğün parçalarıdır. Bu parçaların büyüklüğü yada önemi kaderi ilgilendirmez. Öyle ki yüzlerce savaşın temel nedeni bir çocuğun burnunun kanaması olabilir. Ya da tam tersi sadece bir çocuğun burnu kanasın diye yüzlerce savaş çıkmış olabilir. Kader için olayların önemi yoktur. Her olay temelde birbiriyle bağlantılıdır. Bu nedensellik o kadar karmaşıktır ki asla neyin neden, neyin sonuç olduğunu anlayamayız. Çünkü her şey hem neden hem de sonuç olabilir. Aslında bütün sonuçlar temelde tek bir nedene bağlanabilir. "Bir"in varlığı.
Durup derin bir nefes alarak sigarasını yaktı. Fırsattan istifade aynı soruyu tekrarladı yabancı. İrfan ona doğru dönmeden konuşmasını sürdürdü:
- Gelelim saatlerdir konuştuğunuz kader var mıdır, yok mudur? İnsan kaderine ne kadar etki edebilir? Hepiniz haksızsınız. Kaderi anlamaya çalıştığınız için gerçeği göremiyorsunuz. Bir de onu yaşamayı deneyin o zaman anlayacaksınız herşeyi. İnsan kendi kaderini tamamen kendisi belirler ama kendi seçimlerimiz ancak rastlantısal bütünlüğün içinde birer noktadır. Bütüne etki edemez. Kocaman bir masa düşünün. Üzerinde binlerce kutu. Her kutuyu bir insan olarak düşünün. Ve elimizde irili ufaklı taşlar, kutunun üzerine istediğimiz şekilde yerleştirebiliriz. İşte kaderimizi kendimiz çiziyoruz. Taşları dilediğimiz gibi dizmekte özgürüz. Ama ortada birde masa gerçeği var. Masaya etki eden kuvvet bizim bütün hesaplarımızı ters çevirebilir. Kutumuzun yerini değiştirebilir, kutumuzu yerle bir edebilir. Hiçbir şekilde masaya etki etme şansımız yok!
Konuşmasını bitiren deli irfan deminden beri konuşan kendisi değilmiş gibi kalktı, hiç bir şey söylemeden cebinden çıkardığı küçük resme bakarak oradan uzaklaştı...