Salih Usta
Aramıza yeni katılmış olmasına rağmen onu sanki yıllardır tanıyormuşuz gibi hepimiz çok sevdik;kişiliğine,mesleğine ve tecrübesine saygı duyduk.Ağırbaşlı,akıllı ve şakacı birisi,onunla çalışmaktan büyük keyif aldık,bazen işi bırakıp yaptığı espirilere kahkaha atarak eğlendik.İşine aşık,arkadaşlarına ve ailesine sadık,haksızlığa tahammül edemeyen değerli bir ustamız,buraya kadar sorun yok,sorun şu noktadan başlıyor:
Düşüncelerini insanın yüzüne söyleyememesinden ve "yapmam" dediklerini yapmaya devam etmesinden.
Kararlar bizi "biz"yapan etkenlerin başında yer alır ve doğru kararlar özgüvenimizi artırırken yanlış kararlar özgüvenimizi sarsar.Kararlar,zamanın şartlarına göre değişkenlik gösterebilir.Bir karar bazı şartlarda doğru kabul edilebilirken başka şartlarda doğru kabul edilmeyebilir.
Her doğrunun her yerde söylenmesi yanlıştır,buna hiçbir itirazım yok ancak bir kimsenin arkasından nutuk atmaktansa karşısına geçip düet yapmak yakışır akıl ve irade sahibi olan bizlere.Dedikodu zaten insanlar arasında nifak tohumları eker,buna meyil gösterilmemeli ancak insanlar birbirlerinin kusurlarını ve gizli dünyalarını araştırmaktan zevk aldıkları için dedikodunun yapılması doğal karşılanır.
Açık sözlü olmak bir erdemliktir fakat hoş karşılanmaz kimilerince.Halk dilinde "dansöz"olmaktansa açık sözlü olup yalnız kalmayı her zaman yeğlerim.Bana kızabilirler,küsebilirler.
Salih ustaya gelecek olursak,kendisini net bir şekilde karşısındakine ifade edemiyor,bazı itirazlarını muhatap olduğu o kişinin yüzüne söyleyemiyor,bu nedenle hep yanlış anlaşılmaya ve ezilmeye mahkum kalacaktır.
- Akşam vardiyasına ne zaman geçeceksin usta?
-Maya izin verdiği zaman.(Maya diyerek diğer şefi kastediyor.)
-O sabah vardiyasında çok yoruluyormuş.
- Biz de yoruluyoruz.
Iyi güzel diyorsun usta da bir de yüzüne diyebilsen,ona da hep" sıkıntı yok hallederiz"diyorsun,seni vicdanınla başbaşa bırakıyorum.