Sarhoş Bir Adam Gölgesi Gibi Dağlar

Yüreğinde hüzünlü bir sevda, avucunda bir tutam şiir, dışarıyı seyrediyordu. Kar yağıyor, hava soğuk, yüreği titrek, pencerede ki yansısının içinden, yağan karı takip ediyordu. Her düşen lapayla yüreği bir kez daha titriyor. Üşüyordu. Radyoda çalan rast makamından 'Belki bir sabah geleceksin lakin vakit geçmiş olacak' şarkısının nağmeleriyle dans eden kelimeler, boğazında yumru olup, üşüyen bedenine inat, gözlerinden sıcacık yaş olarak, yanaklarından süzülüyordu.
Kapı çalındı. Avucunda sıkı, sıkı tuttuğu minicik kâğıdı hemen hırkasının cebine sıkıştırıverdi. Elleriyle gözlerini kurulamaya çalıştı...
'Niçin karanlıkta oturuyorsun. Salona gelsene Aysenciğim'
' Birazdan gelecektim'
'Ah kıyamam, böyle yapmamalısın. Anlıyorum seni çok haklısın elbette. Ancak güçlü olmak zorundasın' derken bir yandan da arkadaşını şefkatle kucakladı.
Aysen bu defa tutamadı gözyaşlarını. Başını arkadaşının boynuna dayamıştı ki; Arkadaşı Selma bir çığlık attı. ' Aman tanrım, yetişin Aysen' e bir şey oldu...'
Aysen ayıldığında hala ağlıyordu. Karyolasının etrafında bütün ev halkı toplanmıştı. Kimseden çıt çıkmıyordu. Herkesin yüzünde ayrı bir hüzün ayrı bir keder vardı. Aysen'in annesi kızının saçlarını okşuyordu. Eşinin annesi, elinde ki mendili yüzüne kapatmış öylece oturuyordu. Arkadaşı Senem, kolonyayla ellerini ovuşturuyor, derin, derin iç çekiyordu. Başı ağrıyor, gözleri yanıyordu... Yarı anlaşılır, yarı anlaşılmaz mırıldanıyordu...
'Ağlama kara gözlüm ağlama' Vakit bugün değildir' 'Sarhoş bir adam gölgesi gibi dağlar' 'Dağlarda kar var' 'Elbet güneş doğacak' ' gölgeler kaybolacak' İşte o gün geldiğim gün bayram olacak. 'Vatan bize emanet' 'Mehmetçik'ler uyumayacak.' Şiir avucundan çıkmış, dudaklarından acı fısıltılarla odaya dağılmıştı. Dokuz aydır bu şiiri sadece karnında ki bebesiyle paylaşmıştı. Dilinden ise ilk defa dökülmüştü...
Aysen, büyük bir sancıyla kıvranmaya başladı. Dişlerini sıkıca sıkıyor asla bağırmıyordu. Yüreğinin acısının yanında, doğum sancıları hiç kalmıştı. Acı bir gülümsemeyle dişlerinin arasından, 'Mehmet'imi öldürdüklerini sandılar. Katiller... O ölmedi. Ölmeyecek birazdan yeniden doğacak' diye, var gücüyle bağırıyordu.

26 Ocak 2010 2-3 dakika 4 öyküsü var.
Yorumlar