Saygı Duruşu
Evin reisinin gözlerinden mutluluk fışkırıyordu... Nasıl fışkırmasın ki ... Uzun zamandır böyle bir işe eyleme hazırlanıyorlardı.... Hanımda bu olaydan iki üç gün öncesine kadar haberliydi... Kocası olacak adam ki çok severlerdi birbirlerini gece kulağına fısıldayınca olayı, mutlu olmuş, neredeyse kafası tavana vuracak duruma gelmişti...
Çocuklara haber vermemişler sürpriz yapmak istemişlerdi... Onlarında yüzlerindeki mutluluğu nasılsa o zaman göreceklerdi hele bir kocası gelseydi zamanda geçmek bilmiyordu... Nihayet beklenen zaman geldi çattı... Baba koltuğunun altında beklenen paket ile içeri giriverdi...
- Evlatlarım ve sevgili hanımcım önce hepinizi bu mutlu olay için bir iki dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum...
Bir an sessizlik olur... İki dakika kadar...
-Seneler sonra yıllardır bu anı bekledik ve işte şimdi gerçek oldu... Kıyıya köşeye attığımız paralar ile bu gün evimize yarım kilo kadar et almış bulunmaktayız.
Alkışlar alkışlar alkışlar...
Söz babadadır yine...
- Evlatlarım anneniz bu mübarek et parçalarını şimdi yemeğe katacak, lütfen sizde yemeğe katılmış bu et parçalarını yerken sindire sindire zevkine vararak yemeye gayret gösterin. Bir daha ne zaman evimize et girer, orası belli değil. Bu nedenle etleri yerken azami dikkat göstereceğinize güvenim tamdır...
Alkışlarrrrrrr alkışlarrrrrr...
Çok hoş bir yazı olmuş Ahmet Hocam. Fakirin hanesine et, üç ayda dört ayda bir girer zaten. Ta ki Kurban'a kadar. Onu da alıp kesebiliyorsan. Tebrikler hocam. Sağlıcakla esen kalın.
Bire bir aynı olmasa da, et konulu benzer bir öykü de ben ekledim. Derdimiz ortak demek ki. Selamlar,saygılar Ahmet bey.