Seksende Doğmak
Ben tam da seksende bir devrimin, az farkla ötesinde dünyaya gelmiş, biraz devrik bir çocuğum:)...Döngü olarak sonbahara, manevi olarak da kışa tekabül eder gelişim...Bu yüzdendir hep ilkbahara, özlemle geçişim..
Ama çocuk devrimden ne anlar?...Zaten yeşil ormanların, su seslerinin içinde darbe bizi teğet geçmiş sağolsun... Babamın son anda, İstanbul'dan kesin dönüşü de, benim gelişim kadar sevindirici olmuş, o kargaşada...
Ajanslar da olmasa, halk rutin bir yaşamda o zamanlar...O kara ormanda, insan denen canlının az bulunur olmasından, anam tarlaya giderken beşiğime radyo bırakır öyle gidermiş işine, kendimi vahşi bir canlı sanıp korkmayayım diye:)...
Ben darbe haberleriyle büyümüşüm yani, tıpkı şimdi darbe haberleriyle saçlarımın ağarması gibi:)...
Bu arada ,ne darbeymiş ama...Göktaşı hacimli birşeydi ki herhalde, arkasından gelen darbeler, parçaları gibi geldi çok bekletmeden...son taş düşmüştür de inşallah...Daha, da'lı dev'li şeyler konuşulmaz bu ülkede...
Çocukluğa gelince, yılı farketmez, çocukluk her halükarda güzeldir...Hatta büyüyünce de yerine göre çocuklaşmak, cinlere ve canavarlara karşı saflaşmak, gereksiz yere savaşmaktan daha çekici:)...
Darbe anılarım, çocukluğumda yaşadığım güzellikleri anlatmaya perde oldu ama, yine gelsem seksende gelmek isterdim şu aleme..
Hikayeden ziyade anı-hatıra niteliği taşıyan, Emek yoğun yazı, başarınız daim olsun, Selamlarımla.