Selam Ağası
Kendimi o kadar değerli hissettim ki anlatamam,çocuklar gibi sevindim,biliyorum gururlanmak kötü duygu ama birazcık da gururlandım.Selam ağasıyım sanki gelip geçen selam veriyor bana bu çok güzel hem dinimizde selam vermenin sünnet almanının ise farz olduğu belirtilmiştir.Ama hiç alışık olmadığın bir durumla karşılaşınca şaşırıyor insan ister istemez.
Kamyoncu korna çalıp geçiyor,markasını bile bilmediğim araçlar da öyle,kimi el sallıyor nerden geliyor bu samimiyet,benimle konuşmak ister gibiler.Aklıma deli deli sorular geliyor:
-Bunlar beni nereden tanıyor ne zengin iş adamının oğluyum ne bakanın, kendi yağıyla kavrulan beş çocuk sahibi gariban bir çiftçinin oğluyum.
-Bir sanatçıya veya bir futbolcuya mı benziyorum?Eğer benzeseydim mutlaka bunun farkında olurdum küçük değilim ki kırkıma merdiven dayamışım.
-Oscar ödüllü oyuncu muyum?
-İnsanların derdine derman olacak bir ilaç mı icat ettim?
-O ilçeden seçilmiş milletvekilinin,belediye başkanının ya da muhtarın tanıdığı mıyım?
-Saçma sapan videolar yükleyerek tıklanma rekoru kıran youtuber mıyım?
-Kitapları satış rekorları kırmış dünyaca ünlü yazar mıyım?
Bunların hiçbirisi değilim tabii ki olmaya da niyetim yok çünkü şöhret bazen felaketleri de beraberinde getirir,fırtına kesilir ama ortada yıkıp kırdıkları kalır keza depremler de böyledir süresi kısa fakat etkileri büyüktür.
Kendimi sorgulama faslını geçtikten sonra sağ tarafıma baktım ki üç-dört metre ilerisindeki bankta beyaz giyinmiş güzel bir kız oturuyor,bacak bacak üstüne atmış hafif eğik oturduğu için demek ki gögüs çevresi karşıdan açıkmış gibi görünüyor.
Tüh be,ne hayallere dalmıştın beş dakika içerisinde?