Sendrom yaşatanların içinde sendromsuz yaşamak hayatı

hayat uzayıp gidiyor, yoksa bana mı hep uzun geliyor?..yollar bitmiyor...Ankarayı karış karış dolaştım, ruhum ve cismim bitap bugün..

her şeye bahaneler buluyoruz, bilim mi yalan söylüyor yoksa biz mi uyduruyoruz?...kış sendromu, ilkbahar sendromu ve yaz...

bir tek "yazmak" sendrom yapmıyor çok şükür...

herkes konuşuyor...uzmanlar bağırıyor...kahvaltıyı ihmal etmeyin, az yiyin, streslenmeyin.. bunalmayın sıkılmayın...kimbilir kendileri de ne kadar çaresizler..polenler saçlarını sarmış, stresten..krizin; tavsiyeleri uygulayamama boyutuna düşmüşlerdir belki de bir çoğu...

kendimi de geçtim..bugün down sendromlu bir çocuğun telaşla etrafını kontrol edişi ve kendine suallar soran tanıdık adama cevap verirken ki telaşı içimi burktu gerçekten..durumu yanımdaki bayana sorarak anlayabildim ancak, yazlık fular almaya çalıştığım tezgahta...meğer çocuk lap-(diye)topunu kaybetmiş...o an için dünyasını, çocukluk rüyasını, umudunu ve kimbilir içinde değer verdiği neleri aslında...

inşallah bulmuştur diye umut ederek hatta, sendromu kendine yetmezmiş gibi ona yeni sendrom yaşatanlara bed-dua ederek bitirmek istiyorum günlüğümü bugün de...çocuklarımızın hayallerini yıkmasak keşke..
inşallah top atarken topun ucunu kaçırmamışımdır ve inşallah laptop çalınmamıştır...sadece unutulmuştur okulda, pazarda ya da kaldırımda.. büyük bir özveriyle sahibini beklerken..çok sevdiği sahibini..içinde sendrom olmayan...

25 Eylül 2010 1-2 dakika 75 öyküsü var.
Yorumlar