Şerit
Mata Hari...İnternet ve dvd falan yoktu,ben 17-18 yaşındayken...Üç dört kız arkadaş birleşip aklımızca ilk porno filmimizi izlemeye karar vermiştik.Kocaman bir vhs kaset.Mata Hari filmin adı..İlgisi yok tabii pornoyla
Renkli insanlardır sahibeler..Biliriz hayattan zevk almayı...
Futbolu çok nadir izlememe rağmen sorduklarında galatasaraylıyım derdim..4 yaşındaki oğlum ''anne benim için karakartallı olur musun'' deyince beşiktaşlı oldum...
Çarşı grubunu öyle tanıdım..İnternette tezarühatlerini izledim..
Çarşı gibidir sahibe,yaratıcı ve radikal...Sırtını dönerek sevebilir..
Kızınca dövmez sahibe,sırtını döner sadece..Dövüyorsa bilin ki sizi seviyordur...
Haaa,evet sadece kliplerde kalmadı Çarşı aşkı bende...Kazan'da çay bardağı ile rakı içip maç saati stadyuma girmeyi unutmuşluğum da vardır...Zaten sevmem maç izlemeyi...Hala yanar yanar dururum Çarşı-Grup Yorum konserine gidememiş olmaya...
Ahmet Altan bir kitabında kısa bir karikatür anlatır:İlk karede general ve askerler hücum için hazır beklemektedir,ikinci karede general hücum diye bağırır,üçüncü karede öne fırlayan sadece generaldir askerler bravo diye alkış tutmaktadır...
Sahibelik biraz bu generale benziyor,sen hücum diyorsun,mazoşistler sadece bravo deyip yerlerinde çakılı bekliyorlar...
Evli olan mazoşistlere tüyolar aslında bu yazı...Talep eden olmayın...Maçı sevmeyen ben stad önüne kadar gittim..Eşlerinize ya da partnerinize sevdirmeyi bilin yeterki...Hayattan zevk alır sahibeler,doğru dokunuşlarla..
Kurtlar vadisi dizisini de hiç sevmezdim ben..Seni işten almaya geliyorum diye bir telefon geldi..Karaköy'de Amerikan Pazarı vardır,belki bilirsiniz...Bizim nargilecilerin olduğu...Gece gece ne işimiz var burada dedim..Dev ekran açıldı,elmalı nargilem ve nescafem geldi...Bir baktım Kurtlar Vadisi oynuyor,herkes trans halinde...Meğerse o gecelerde rezervasyon yapılıyormuş..Nereden bileyim?Gece 01:00'e kadar izledik,hiç sıkılmadım...Devamında elbetteki Beyoğlu Boncuk...Rum mezeleri ve 2-3 duble rakı...Rutinimiz haline geldi... Ve yıllardır artık tek bölümünü bile kaçırmıyorum...
Doğru dokunuşlarla hayattan zevk alır sahibe ve aldığından fazlasıyla zevk verir....
Yaşamak isteyenn mutlaka yaşar..Doğru yer ve zamanı insan yaratır...Doğru kelimeler ağızdan çıkar,penisten değil...
Gecenin sonu mu?Eeee çok para harcadık,elektrik israf olurdu,mum yaktım göğsünde.
Film şeridi geçse gözünüzden..İLlk hangi film oynar?Anne,baba,sevgili,ilk çocuğunuzun doğumu,ern utanç duyduğunuz gün,en gurur duyduğunuz gün...Sahi film şeridi geçse gözünüzden ilk neyi görürsünüz?
Yüzmeyi ilk öğrendiğim zamanlar hocam havuzun köşesinden üç kulaçlik bir mesafeyi diğer köşeye kadar atmami istedi.İki kulaç attim,afferin dedi,sağolun dedim ve battim...Cankurtaran atlamiş,10-15 saniye dipte kaldim..Ölüyorum dedim kendi kendime...Dibe çöküyordum ve aşiri çaresizdim...O kadar hizli akti ki şerit..Saliselik görüntüler,her salise yil gibi..Bitmedi o 10-15 saniye....
Tuttum nefesimi bir umut..İlk aşik olduğumda da tutmuştum nefesimi,bu mutlulukla öleyim diye...
Karadenizli olmama rağmen en sevdiğim oyun zeybekdir,efedir...Tek başina salinir...
Komün oyunlari sevmem ben...Halaybaşidir,efedir benim adamim...Ürkekçe halaya katilan değil...Dizini yere vurunca ahhh demeyendir...Ahh deyince kimseye göstermeyendir..Yarinin göğsünde ağlamayi becerebilendir...
Benin için zeybek oynayip, önümde diz vurandir köle...İşte ben o dize kurban olurum..
Pansumanini yaparim,okşarim,öperim iyileşsin diye...Bir daha vursun diye...
Ne oldu?Zayiflik olarak mi algiladiniz?O da sizin düşünceniz...
Sana,sen olduğun için değer verirken; senden, sen olduğun için nefret ediyorum şimdi....Unuttum elbette, sana olan sevgimin, benim bir duygum olduğunu....Sen ne kattın ki bu ilişkiye, kendini benim bakışlarımda bitirmek dışında? Öyle sanıyorsun değil mi; en güzel kahvaltıyı sen hazırlarsın, en güzel sen bakarsın, en romantik sensin...Öyle sanıyorsun değil mi; tüm kadınlar sana aşık? Oysa seni sevme kararlılığı gösterirken hemcinslerimle toplantı yapmadık biz, konusu ''hadi bu adamı hep birlikte sevelim '' olan...Ben sevdim sadece kahvaltını,bakışlarını,romantikliğini...Yoo pişman falan değilim, duygularıma sahip çıkarak onları geri alıyor ve biçim değiştirtiyorum sadece: Senden nefret ediyorum!
Sevinmelisin; bak sana hala birşeyler hissedebiliyorum demek ki!
Mola gibiydi seninle olan zamanlarım; yol üzerinde yemekleri iyi olan güzel bir kamyoncu lokantası kıvamındaydı ...Yol devam ediyor şimdi; ben otobüste, sen lokantada kalmış hala aynı tadı almaya çalışan....
Uğrayacaktır lokantaya yola çıkmış başka bir kadın...
Bilmiyorsun tabii senin için düşündüklerimi, yazdıklarımı....Göstermedim çünkü sana...Yaşatmayı tercih ettiğimdendir belki de...Bir keresinde bana ''aşkımızla ilgili kararlar aldım'' demiştin...''Aşk kararsızlıktır, kararlar alınan şirket toplantılarıdır'' demiştim sana...
Ben aşk bitince aldım kararlarımı, kararımı:Seni terk ediyorum!
Sevgililer günün kutlu olsun!