Sevgiye Hasret Yaşamak Sevmek Ama Yüreğinde Saklamak Nedir Bilir misiniz - 4

Sümbül daldığı derin uykudan mide bulantısı ile uyandı yataktan kalkmaya çalışırken istiğfar etti. Kardeşin üzerine küçük kardeşi uyandı uyku sersemi ablasına baktı ablası hala karnını tutup kıvranıyordu. Kalktı yataktan koşarak anne ve basının yattığı odaya gitti. Annesini kaldırdı ablasının yanına gelmesini söyledi. Babası da uyanmış ne istiyorsun diye soruyordu küçük Ertuğrul'a baba sümbül ablam hasta kusuyor dedi. Babada telaşla kalktı kızlarının yanlarına geldiklerinde kızları kendinden geçmek üzere idi ve yatak berbat haldeydi. Kızım kızım diye anne ve baba çırpınıyorlardı anne derbeder sen kızı hazırla ben arabayı çıkarayım dedi aceleyle üzerini giyinip arabayı hazırladı sonra gelip kızını kucakladı güzeller güzeli sümbül kızı kucağında bembeyazdı pembe yanakları solmuş. Yay kirişi kaşları çatılmış göz kapakları kapanmış ibrişim teki gibi kirpikleri bembeyaz yüzde simsiyahtı ve hiç açılmayacakmış korkusu salmıştı derbederin yüreğine.
Derbeder steyşın tipi arabanın arkasını kızının rahatça yatacağı şekilde hazırlamıştı eşine arabanın kapısını açmasını söylerken gözlerinden de kucağındaki sümbülün yüzüne yaşlar damlıyordu. Derbeder ağlıyordu. Çocuklarının eve gelmediği zamanlarda mutlu oldukları ölesiye korktukları eşinin sesini duyduğunda tir, tir titrediği akrabalarının bile vicdansız bildikleri derbeder sarsılarak ağlıyordu. Derbederin yüreği yanıyordu kucağındaki evladıydı. Canı kanı nadide gülü sevgili kızı idi. ah birde yüreğindeki sevgiyi çocuklarına göstere bilseydi. Tüm çabalarına rağmen bir türlü becerememişti. Oysa içi giderdi akşamları evde televizyon seyrederken ya da odada otururken ara sıra korku dolu bakışlarla kendisine bakarak sağında solunda dolaşan Ertuğrul'u bağrına basıp doyasıya öpmek için. O küçük akıllı ve gözlerinden zekâ fışkıran yavrusunu bağrına basıp saatlerce sarılmak isterdi. Ama almadığı şeyi veremiyordu derbeder babası kendisini hiç öğle sevmemişteki. Babası kendisine hiç sarılmamıştı kı üstelik annesine olan kızgınlığını da kendisinden çıkarmıştı. A ma derbeder bazen babasını kendisine sevgi dolu bakışlarla bakarken yakalar yakalandığını anladığında da sanki bir suç işlemişte o suçu ört bas etmek için bir bahane bulur derbederi azarlar bir yumuş(istek) buyururdu. Derbeder azarlandığına üzülmezdi çünkü babasının sevgi dolu bakışlarını üzerinde yakalamıştı için, için çok mutlu olurdu ve derdi içerisinden kendi kendine baba madem beni gözlerinde sevgi ışıkları saçacak kadar seviyorsun neden uzaktan, uzaktan duruyorsun. Şu sevgini bir göstersen ne olur derdi.
Şimdi aynı şeyi kendisi yapıyordu çocuklarına eşine tüm aile fertlerine onları alıp yüreğine basmak hatta o yürekte hapsetmek isterken onlara bir türlü sevgisini gösteremiyordu. Onlarla sıcak diyalog kuramıyordu. Sevgisi yüreğinde saklı duruyor bir türlü açığa
Çıkaramıyordu. O çocuklarını ölesiye seviyor ama sevgisini yüreğinde saklıyor hiç kimseye gösteremiyordu. Kısacası almadığını veremiyordu.
Derbeder eşini de bindirdi arabaya sabahın alacakaranlığında yola çıktı. Sevgili Sümbü'ü hastaneye doktora götürmek için. Korku dolu bir saat i aşkın yolculuğun sonunda kazadaki hastaneye gelinmiş hemen kızı tedavi altına alınmış midesi yıkanmış zaten istiğfar ettiği için yarı yarıya risk azalmıştı diye gönüllerini rahatlatıcı bilgi vermişlerdi doktorlar. Hayati bir tehlikesi olmadığını söylediler derbedere. Bu arada hastane polis'i de gelmiş derbederin ve eşinin ifadesini almışlardı. Sümbülün ifadesini de kendisine geldikten sonra alacaklardı. Çok geçmeden de Sümbül kendisine geldi hastane polisine çocukların oyun oynarken ilaçları yemeğin içerisine attıklarını o yeme gide kendisinin yediğini söylemişti Sümbül kısaca kazara olduğunu anlatmıştı.
Polisin Sümbülün yanından çıkmasından sonra anne ve babası odasına girdi babası ilk defa kızına gülen yüzle bakmıştı. Geçmiş olsun kızım dedi Sümbül suçlu ve perişan halde sagol baba derken kalkmaya yeltendi babası omzundan bastırdı yat kızım dedi ve ranzanın yanındaki sandalyeye oturdu. Annesi de Sümbüle geçmiş olsun deyip sarıldı ve başladı ağlamaya derbeder kızdı neden ağlıyorsun bak kurtuldu dedi eşi de sevincimden ağlıyorum dedi. Derbeder kızına kızım seni üzen ne idi de sen canına kıymak istedin dedi. Sümbül kafasını yere eğdi hiç baba dedi. Babasına nasıl diye bilirdi sen beni tanımadığım birine verdin sevmediğim biri ile evlendiriyorsun. Benim sevdiğim var ben hayat arkadaşımı kendim seçmek istiyorum diye söyleye bilir miydi hiç. Ama Sümbül'ün yerine o korkak pısırık annesi bir aslan gibi kükredi senin yüzünden ölüyordu kızım sen kızını karşına alıp ta sordun mu hiç kızım seni istiyorlar vereyim mi dedin mi fikrini aldın mı? Diye bağırıyordu daha birçok şey söyledi aslan kadar cesurlaşan pısırık ve zavallı görünüşlü anne. Sümbül de şaşırmıştı derbederde ilk defa böyle oluyordu. İlk defa derbederin yirmi yıllık kendisine kayıtsız şartsız riayet eden hayat arkadaşı sesini yükseltiyordu. Derbeder tüm şaşkınlığına rağmen beklendiği gibi yapmadı ilk defa eşinin üzerine dövmek için yürümedi Sümbülün korku dolu bakışlarına sevgi dolu bakışlarla karşılık verdi. Ben dedi ben kızımı istemediği birine vermedim ki dedi. Ben kızımızı sevdiği gence verdim dedi. Sanki bulundukları yere yıldırım düşmüştü annesi de Sümbülde bir birlerine baktılar annesi benim kızımın sevdiği yok dedi. Derbeder sen öğle zannet kızımız geçen yıldan beri sevdalı ama senin gibi ana olursa nerden bilsin ilgisiz alakasız ana dedi. Babasının bu sözleri karşısında Sümbül yer yarılsa da içine girseydi daha iyi olurdu öğlesine utanmıştı. Korkmuştu kimse bilmiyordu ki Sümbül kendisine bile itiraf etmemişti düğünde gördüğü genci sevdiğini babası nasıl bilirdi. Derbeder tedavisi yapılırken sümbülü verdiği hısımlarına telefon etmişti. Gelmiş olmaları gerekiyordu hiçbir şey söylemeden dışarı çıktı danışmada hısımları ile karşılaştı damat aydının elinden tuttu Sümbülün yattığı odaya getirdi. Sümbül düğünde gördüğü kimseye söyleyemeden sevdiği genci görünce dili tutuldu. Derbeder hadi hanım biz çıkalım gençlerin konuşacakları vardır dedi. Evlilikleri boyunca ilk defa belki hanımının elini tuttu. Sevgisi de yüreğinde saklı idi söyleyemiyordu ama ailesini çok seviyor onları hep yakından takip ediyor dertleriyle ve sevdalarıyla bile yakından ilgileniyordu. Derbeder ömrü boyunca sevgi ye hasret yaşamış sevgisini yüreğinde saklamış kimseye kendi evladına bile seni seviyorum diyememişti.


SON

15.MAYIS.2009