Sevgiye Özlem

Soğumuştu her yer, sokakta yürüyordum. Karanlık çökmüştü gökyüzüne. Gökyüzünden daha siyah olan bulutlar kendini belli ediyordu. Muhteşem bir deseni vardı gökyüzünün. Oturduğum yerden seyre daldım. Melankolik bir haldi benimkisi. Acı çekmeyi seviyordum. Çünkü bana hissettirdikleri çok doğaldı. Kendimi başka birinden ayıran, hissettiğim bu duyguydu. Bu duyguyu bana hissettirense sevgiye özlem duymaktı. Belki beni etrafımda çok sevenlerim vardır ama benim özlem duyduğum farklı bir sevgiydi. Bir zamanlar onu hissettiğim ama avucumda tutmayı başaramağım mutlulukğumdu.

Umarsızımdır biraz ama bu önemsemediğim anlamına gelmezdi. Belki de umarsızlığımdan kaybetim mutluluğumu, yani herşeyimi. Tabi suskunluğumu da unutmak gerek. Bir şeyler söylenmesi gerekirken, susmayı tercih ederken kaybetmeyi de göze almışım demekki.

Farklı düşüncelere dalmak istiyordum. Yarın ne yaparım, Arkadaşıma gitsem mi, Birşeyer yazsam mı, diye bir an olsa başka bir şey düşünmek isiyorum ama hem mutluluk özlemim hem de gecenin azizliği beni rahat bırakmıyor.

Yanımdan birçok insan geçerken acizliğimi daha da çok hissedyorum. Yalnızlığım, korkuyla vücudumda dolaşıyor. Soğutuyor yüreğimi: bu kanayan yüreğimin acısını azaltacağına daha çok yarama tuz basıyor. Duygularım daha çok derinleşiyor. Bunu yaşarkende başka bir haz alıyorum ama böyle yaşamakta istemiyorum.

Sokaktağın bitişindeki caddeye vardım. Buradan gökyüzü daha güzel gözüküyordu. Onun hayalide vardı hem bu sefer. Duraklayarak ilerliyordum. Bazıları bana homurdanıorlardı, "Sersem adam" diye, belkide haklılardı ben çok büyük bir ahmaktım. Hala bu duyguları hissederken ve hala onu sevdiğimi kendime itiraf etmişken.

Artık dayanamıyordum bu gece daha fazla yürmekten. Gördüğüm ilk taksiye atladım ve eve gittim

06 Mart 2011 1-2 dakika 9 öyküsü var.
Yorumlar