Sigara
Kordon boyunda ağır ağır yürümeye devam etti,Girne bugün yazdan kalma bir günü yaşamaktaydı.Hava da aldatıcı bir güneş vardı, sanki yüzünü yağmura saklamaktaydı.Bir yandan da denize baktı ,güneş ışıkları etrafına doğudan batıya Girne'yi yavaş yavaş aydınlatmaktaydı.Balıkçı tekneleri uzaktan uzağa görünmekteydi.Gün ışığı altında ,kafası bulandı ,mayhoşluğuyla beraber kafası geçmişe gitti.Hayret dedi kendi kendine ,ne kadar da çabuk geçti dedi zaman ,eline yüzüne şöyle bir baktı,elleri nasır tutmuştu,saç desen kalmamıştı,bir de ara sıra tutan öksürük olmasa yaşlanmamış sayılırdı.
Kordon boyunun sonuna geldi,bir kenara oturdu,hava artık iyiden iyiye aydınlaşmıştı ve güneş biraz daha yüzünü göstermekteydi,gün yeni uyanan insanları çağırmaktaydı.Herkesin bir derdi vardı.Kimisi iş derdinde ,kimisi ise okul derdindeydi.Hayat farklı insanlara farklı sorumluluklar yüklerdi.Bazısı ağır olduğundan şikayet eder,bir diğeri ise sus pus sesini çıkarmadan sol şeritten tam gaz devam ederdi.Belli olmazdı nerede şarampole yuvarlanılacağı ya da hangi dönemeçten sonra çarpışacağını kestiremezdi.Kimse müneccim değildi yada tarot kartlarında kader belirleme yetisine sahip değildi.Şairinde dediği gibi :''Yukarıdan aşağıdan yolun sonu görünüyor'' işte yolun sonu elbet görünecekti.Sabah itibarıyla çöken yüzüne elledi ,içinden acaba diye geçti, sonra denize baktı,limana gemiler yaklaşmaktaydı.Yolcular iner yolcular binerdi,işte hayatta böyleydi,bazıları geçici olarak iner bazıları ise sonsuza kadar biner gelmezdi.Ardın sıra yaşlı gözler bırakırlardı ama sonlar kimi zaman gözyaşı kimi zaman ise sevinç naralarıyla atılırdı,ölüm gözlere bıraktığı yağmurlarla yolcularını uğurlardı.
Yaşlı adam cebine uzandı ,paketi çıkardı bir sigara çıkardı ve ardından çakmağı ile yaktı.Karısı çok kızardı sigara içmesine ,uzun uzadıya tartışırlardı onunla ama yaşlı adam yine o bildiğini okurdu.Birden sağından gelen bir ses işitti ,küçük bir kız onu izlemekteydi;el işareti yaptı gel dedi ,küçük kız ağır adımlarla yaşlı adamın yanına geldi,çocuk sanki yeni bir kıtaya ayak basan bir kaşif edasıyla yaşlı adamı şöyle bir süzdü .Yaşlı adam hafiften gülümseyecek gibi oldu sonra her zamanki öksürük nöbeti,bir elinde sigarası diğer eli ağzı ile elini kapattı.Ardında usulca gülümsedi .
Küçük kız sigarayı işaret ederek :'' Nedir o ? ?'diye sordu
Yaşlı adam :'' Sigara ?' dedi
Küçük kız ,yaşlı adamın öksürdüğünü gördükten sonra :'' Neden içiyorsun ki belli ki size zararlı hem o kadar da televizyonlarda da gösteriyor , içmeseniz olmaz mı? '' dedi küçük kız.
Yaşlı adam küçük kıza baktı sigarasından bir nefes daha çekerken ve düşündü , kendii kendine zarar mı? ne zararı? İnsan hayatta o kadar çok şeyi birbirine harmanlayıp yaşamaya alışmıştı ki sigara neydi ki başka şeylerin verdiği zarar karşısında ,bu tabir-, caizse sivrisinek sazdı.
Döndü ve küçük kıza dedi ki : ?' Sen dedi şekeri severmisin ?'' dedi
Küçük kız kayıtsız olarak :''Evet ?' dedi
Yaşlı adam :''Annen baban sana kızmıyor mu ? çok yediğin zaman ?'
Küçük kız bu sefer o çocuksu masumiyetiyle:'' Evet'' dedi biraz da istemeden .
Yaşlı adam : ?' Demek ki hayatta vazgeçilmezlerle yaşamaya mecbursun dedi,o senin vazgeçilmezlerinden bu da benim vazgeçilmezim .İnsan Zaralarını bilse dahi hayatta birçok şeyden vazgeçemez erkek kadından vazgeçemez mesela her ne kadar ayrılıklara yol açan sonu kalp kırıkları ile biten sevdalar olsa da vazgeçemez.Kadın da erkekten vazgeçemez her ne kadar ona vursa ya da onu incitse de ,bir başkası olur hep bir seçenek vardır.Sonra dedi yaşlı adam toprak ta yağmurdan vazgeçemez ,her ne kadar seller alsa da yeryüzünü vazgeçemez işte Allah toprağı susuz ,kalbi aşksız çocuğu da elbet anasız babasız bırakmaz ,her ne kadar sonu ama ile biten cümlelerle dolu olsa da zihin vazgeçemez ve ekledi ben sigara içiyorum çok mu ? ?'dedi .
Küçük kız:'' Hayır dedi bu sefer ve ekledi , siz içerek ömrünüzden çalmıyor musunuz ?'' dedi yaşlı adamın çökmüş yüzüne bakarak küçük kız.
Yaşlı adam :''Haklısın küçük kız haklısın da,herkes birbirlerinden bir şey çalar.Sen gizli gizli şekerleri çalarsın,kimisi ise sözlerden çalar ,yalan söyler,bir başkası kalp çalar sonu aldatmalarla biten yalancı aşklarla ve kimisi ise devletten çalar .Ben sigara içiyorum çok mu ?'' dedi.
Küçük kız :'' Hayır ?', dedi inatçı sesini yükselterek .
Yaşlı adam biten sigarasını denize doğru attı ve yerinden kalktı,çocuğun saçını okşadı tekrardan ve beraber yürümeye başladılar.
Birden ismini sordu yaşlı adam :'' İsmin ne yavrum ?''
Küçük kız:'' Ömür ?' dedi küçük kız ve ya senin ki diye sordu ?
Yaşlı adam ise :''Vefa'' dedi yaşlı adam
Telefonu çaldı yaşlı adamın ve çıkardı baktı kim arıyor diye baktı karısıydı arayan : ?'Geliyorum Hicran merak etme ?'
Yaşlı kadın :''Tamam gelirken ekmek al olur mu ?''
Yaşlı adam :'' Tamam ?'
Yaşlı kadın :'' Güneş'e de şeker al unutma ?'
Yaşlı adam :'' Tamam onu da alırım'' dedi ve gülümsedi küçük kıza bakarak...