Sığıntı

Arkadaşlarıyla uzun süre oynadıktan sonra,yorgun argın eve
geldi.Annesine çok yorgun olduğunu ve bir duş almak istediğini
söyledi.Odasından temiz çamaşırlarını alarak,banyoya gitti.
Musluğu açınca ?TISS ?' sesi bütün banyoyu sardı.Sular kesik
ti,sinirleri bozuldu.Banyodan dışarı çıktı.Salonda annesiyle,ba
basının tartıştığını duydu.Sesiz adımlarla yaklaşarak,kulak ka
barttı..Annesi söyleniyordu.
-Hep sen sardın bu çocuğu başıma.Babası ölmüşse bana ne
Annesi evlenmeseydi başkasıyla.Ortada kalan bu çocuğu alıp
başıma getirdin.Şimdi 14 yaşında,ya bir gün gerçek anne,baba
sının bizim olmadığımızı öğrenirse ne olacak...
Babası,anlayışlı,merhametli olgun birisiydi.Yumuşak ve kibar
ca,
-Hanım biraz sesiz konuş,çocuk duyabilir.Yabancı değil o.Bizim
çocuğumuz sayılır.Kardeşimin çocuğuydu ne yapsaydım yani,2 ya
şındaki çocuğu yetimhaneye emanet edemezdim ya.Hem sana ne
zararı var,bütün ihtiyaçlarını ben karşılıyorum.Zaten tertipli,düzenli
ve saygılı bir çocuk.Sana ne zararı ve yükü var ki?
Bütün konuşulanları duymuştu CEMAL..Rengi sapsarı oldu.Ne
yapacağını,ne diyeceğini,nasıl davranacağını bilemiyordu.Bugüne
kadar hiç hissettirmedikleri bir gerçeği onların ağzından,annesi ba
bası bildiği amcası ve yengesinden duymuştu.Şaşkın bir şekilde
tekrar odasına döndü.
Odasında başını ellerinin arasına alıp,saatlerce düşündü,düşündü
Neler yapması gerektiğine bir türlü karar veremiyordu.Demek,anne
baba bildiği kişiler gerçek anne,babası değildi.Amcası ve yengesi
bu gerçeği uzun yıllar kendisinden saklamışlar ve hiç bir zaman üvey
olduğunu kendisine hissettirmemişlerdi.Ama gerçeği kendi kulakla
rıyla duymak CEMAL İ adeta şoke etmişti.Demek annesi yaşıyordu
bu zamana kadar bir kez yüzünü görmediği annesini gözlerinin önüne
getirdi.Bir hasret sardı bütün vücudunu,
? NEDEN ANNE,NEDEN YAPTIN.NEDEN BENİ BIRAKIP GİTTİN
Diye mırıldandı.Sonra,
?AMMA BELKİ,HAKLI NEDENLERİ VARDIR GİTMESİNİN.BELKİ
MECBUR KALMIŞTIR GİTMEYE...?
Dedi.Gözlerinden birkaç damla yaş döküldü.Elinin tersiyle gözlerini
silmeye çalıştı,amma göz pınarlarından yağmurlar boşaldı ve hüngür
hüngür ağlamaya başladı.Boğazına düğümlenen bir şey olmuştu
Odasında ne kadar kaldığını,ne kadar ağladığını hatırlayamıyordu.Uyuya
kalmıştı...
Kapının çalmasıyla derin uykudan kendine gelebildi.Babası bildiği
amcasıydı kapıyı çalan,
-Oğlum nerelerdesin.Saatlerdir odandasın.Neler yapıyorsun.Yemeğe
gel,sofrada seni bekliyoruz.
Çabucak kendisini toparladıktan sonra,kapıya yöneldi.Kapıyı açtık
tan sonra,
-Bir şey yok baba.Yorgunluktan biraz uyuya kalmışım.Ben biraz sonra
gelirim.Siz yemeği yemeye bakın.Beni beklemeyin.
Dedi.Babası gittikten sonra yine bir müddet düşündü.Neler yapma
sı gerektiğine bir türlü karar veremiyordu.Babası bildiği amcasını çok
seviyordu,şeker gibi bir adamdı.Amma annesini de çok merak etmeye
başlamıştı.Onun yaşadığını bilmek bütün dünyasını alt üst etmişti.Belki
babası gibi oda yaşamıyor olsaydı önemli değildi ama bir annesi vardı
ve damarlarında onun kanını taşıyordu.
?EVET,EVET GİTMELİYİM,ANNEMİ MUTLAKA BULMALIYIM,BU
RADA BU GERÇEKLE DAHA FAZLA YAŞAYAMAM.BELKİ DE AM
CAMLARIN BAŞINA ÇOK FAZLA YÜK OLUYORUMDUR.ARTIK BİR
SIĞINTI GİBİ BURADA KALAMAM ? dedi.
Az sonra,salona indiğinde konuyu amcasına açtı.Amcası çok anlayışlı
ve kibar birisi olduğundan,birkaç kem,küm ettikten sonra,bütün her şeyi
ayrıntılarıyla anlatmıştı CEMAL E...Babası öldükten sonra,annesinin
bir başkası ile evlendiğini,kendisini yanında götürmediğini,daha neler,neler
anlattı da,anlattı amcası.CEMAL babası bildiği,amcasını büyük bir dikkatle
dinledikten sonra,
-Ne olur beni anlamaya çalış baba.Bulmalıyım onu mutlaka bulmalıyım
Birde gerçeği onun ağzından dinlemeliyim.Beni kabul etmezse,tanımazsa
veyahut ona kanım ısınmazsa,tekrar yanınıza dönerim.
Dedikten sonra,annesi bildiği yengesinden valizini aldıktan sonra
evden çıkıp gitti...
CEMAL İN öz annesini bulması zor olmamıştı.Babasından aldığı,
aynı adreste yaşıyordu annesi.Yaşadığı eve bakılırsa,oldukça varlıklı
zengin birisi ile evlenmiş olmalı diye düşündü.Annesi ile karşılaşmalarında
sıcak bir kucaklaşma olacağını düşünmüştü,amma yanılmıştı CEMAL
Çok soğuk bir karşılamıştı annesi,Ağustos sıcağında buz gibi bir hava esmişti
?ANNE BEN SENİN OĞLUNUM CEMAL ?
Dediğinde,annesinin suratının şekli değişti,en ufak bir sevinme belirtisi
göstermediği gibi,kaşlarını çatarak
-NE ANNESİ ÇOCUK.BEN SENİ İLK DEFA GÖRÜYORUM.BENİM
CEMAL DİYE BİR ÇOCUĞUM HİÇ OLMADI.SEN MUTLAKA BENİ
BİRİYLE KARIŞTIRDIN.....
Öz annesinin söylediklerinin devamını duymamıştı,hatırlamak istemiyordu
Annesinin her söylediği yüreğine,beynine bir kurşun gibi saplanmıştı adeta
Daha fazlasını dinleyememiş,oradan öz annesinin yanından koşarcasına kaç
mıştı...
? HAYIR,HAYIR BU BENİM ÖZ ANNEM OLAMAZ.BENİM ÜVEY
ANNEM BİLE BU KADININ YANINDA BİR MELEK.BİR SIĞINTI GİBİ
YAŞAMAYA RAZIYIM,BU KADINLA YAŞAMAYA ASLA DAYANA
MAM.BENİ DİNLEME GEREĞİ BİLE DUYMADI.BURNU BİR KARIŞ
HAVALARDA..ZATEN BENİ OĞLU OLARAK KABUL ETMİYOR Kİ...
Diyerek yaşlı gözlerle,yıllardır anne,baba bildiği amcasıyla,yengesinin
yaşadığı eve doğru uzaklaşıp gitti...



.

02 Ekim 2009 5-6 dakika 28 öyküsü var.
Yorumlar