silik kadın

Aslında ikimizin de konuşmaktan korktuğu ve sürekli kaçtığı şeyler vardı..Nereye kadar kaçabilirdik peki?

Sokağı sis kaplamış,yerler ise sokağın ziyaretçileri tarafından her karesine kusulmuş gibi yapış yapıştı.Bu kez farklı bir yerde bekliyordum adamı.Köşe başında..Biraz geç kalmıştı,üç-beş dakika kadar.Saatime bakıp duruyordum.Kararlıydım bugün herşeyi en ince detayına kadar konuşacak,kaçmayacaktım.-kaçmayacaktık-Az sonra gölgesi göründü.Bu soğuk hava da terlediğimi hissettim.-erteleyebilirsin-
Koşar adımlarla yanıma yaklaşarak boynuma bir öpücük kondurdu.'Geç kaldım sanırım biraz,üzgünüm sevgilim.Neden hala burada buluştuğumuza anlam verebilmiş değilim gerçi.Ev daha iyi olmaz mıydı?'Her zaman ki hınzır gülüşü takınmıştı yine yüzüne.Gözleri ilk kez bu kadar büyük,omuzları ilk kez bu kadar geniş ve kokusu ilk kez bu kadar güzel geliyordu.Kendimden emin bir ses tonuyla 'hayır,burası daha iyi..Konuşmamız gerekenler var.'Ciddiyetimi farketmiş olmalı ki o yavşak havadan hemen sıyrıldı.'Peki,dinliyorum.'-Söyleyecek milyonlarca şey varken,nereden başlayacağını bilmemek kadar kötüsü yoktur-Oturacağımız bir yer aradı gözlerim önce.Sokağın başında sakin bir yer olduğunu ve oturarak konuşsak daha iyi olacağını söyledim.İtiraz etmedi.Oraya gidene kadar sadece adımlarımızın sesi duyuldu boş sokakta.Anlamış gibiydi bir şeyleri ve hüzün kokuyordu buram buram açık hava.Bu koku her zaman midemi bulandırmıştır.Burnun direğini kıracak kadar ağır,başımı döndürecek kadar karmaşık bir koku.İkimize de çay söyledim.Kafasını itiraz eder gibi salladı ve düzeltti siparişi; 'bir çay,bir soğuk su.'Artık konuşmamı sabırsızlıkla beklediği belli oluyordu.Sol dizini sürekli oynatıyor,elleri ile alnını kaşıyordu.Bu halini bilirdim.Ne zaman tartışsak böyle yapardı.Ya da sinirlendiğinde.Daha fazla gergin bekleyişi uzatmadan konuşmaya başladım.
'Sanırım böyle gitmeyecek..Her görüştüğümüz de kavga edebilme potansiyeline sahibiz ve ikimizde farkındayız bunun..Artık oturup konuşmuyoruz bile.Her şey rutinleşti.Geliyorsun,sevişiyoruz,beni sevdiğini söylüyorsun ve nasıl buluyoruz o kadar tartışacak konuyu anlam veremesem de hala günün sonun da kavga ediyoruz ve sen kapıyı çarpıp çıkıyorsun..Neden mi burada buluştuk?Bunun için işte..Eğer evde olsaydık beni ciddiye almayacak ya da sarılacak,öpecek sadece 'saçmalama hayatım lütfen üzme beni' diyecek ve bende seni-kahretsin ki yufka yürekliyim-affedecektim..Bu kez tamamen bitsin istiyorum..Anlayış gösterirsen eğer-
Beni dinlemiyordu.Sustuğumu bile farketmedi..Sinirlenmiştim elbette.Daha sert ve baskın bir ses tonuyla 'beni dinliyor musun adam!?' dedim.Bakışlarını konuşmaya başladığım andan beri çivilediği kül tablasından ayırarak 'evet..başka bir şey var mı diyeceğin?'Bu umursamazlığı beni deli ediyordu..'Hayır adam,hayır yok..' Hemen kalkıp gitmek istedim,montumu da çıkarmamıştım zaten.Ayaklandığımı farkedince 'otur,benim de diyeceklerim var..'Zayıftım.Bunu çok iyi biliyordu.İtiraz edemedim,oturdum.Çay ve su geldi bu sırada.Çayı kendine,soğuk suyu benim önüme koydu.Şaşırdım ama bir şey demedim.Bir sigara yaktı ardından.-ondan nefret ediyorum,sigarayı körüklemesinden de-'Şimdi..Gidebileceğini mi sanıyorsun.Yani gitsen de peşini bırakacağımı mı?'Yeşilçam flimlerinde ki kötü adamların iğrenç gülümseyişi vardı suratında.'Kadın..Beni iyi dinle..Ben ne zaman istersem ozaman ayrılacağız çünkü ikimiz de biliyoruz ki,bensiz boşluğa düşersin..Tam on yıl..On yıldır benimlesin,bırakta rutin olsun artık hayatımız.Bundan sonra da böyle saçma sapan düşüncelerin,kararların için yorma beni..Hem hava da buz gibi.Hadi eve gidelim.'Masaya parayı bırakarak kalktı.Bana da 'hadi' der gibi işaret yaptı sol eliyle.-Silik olmak,itiraz edememek,kendi kararlarını başkalarının vermesi,insan yerine koyulmamak..Kötüydü hepsi.Bünyem sağolsun hepsine sahipti,aslında adamdan değil,kendimden nefret ediyordum.-Kalktık.Yolda ikimizde konuşmadık yine.Bir kaç adımdan sora elimi tuttu.Acır gibi gülümseyerek saçlarıma dokundu,kendinden vazgeçmiş saçlarıma.'Deli kız seni..'Gözlerimden ılık ılık yaşlar akıyordu,adam görmesin diye başımı biraz daha eğerek yürümeye devam ettim.Ellerini tutmak istemiyordum.Anlaması için parmaklarımı onun parmaklarına dolamamıştım.İnatla daha fazla sıkıyor,canımı yakıyordu.Sigara yakmak için elini bıraktım.Sol elimle hiç sigara tutamamış olmama rağmen sırf tekrar elimi tutmasın diye sol elimle içtim.Bunu da farketti,aldırmadı.Gözyaşlarımın geçtiği ıslak yerlere rüzgar vuruyor ve canımı yakıyordu.Tokat gibi..Birazdan evime varmış olacaktık.O eve girmek istemiyordum.En azından adamla girmek istemiyordum.Yalnız kalmak istediğimi söylemek için ağzımı araladım.Elime vurup sigarayı yere düşürdü ve elimi tuttu tekrar.'Bu gece beraber uyuyacağız.Kendimi sana affettireceğim söz.Yarın da koca bir demet papatya yaptırırım yanına da bir çikolata.'Çocuk kandırır gibiydi.Tüm her şey bir çikolata ve kıçı kırık bir papatya ile geçecekti sanki.Onun için geçecekti ve benim içinde geçtiğini sanacaktı elbette.Söyleyecek hiç bir şey bulamıyordum..Basit bir kadın olmaya,hiç kadın olmaya alışmıştım.Tam on yıldır..Eve vardık.Kendine yaptırdığı anahtarıyla açtı kapıyı.Koluma girip 'mısır patlatayım ben,bira da almıştım.Televizyonu aç geliyorum kadın'dedi.Buz dağı gibi soğuktu sesi,ne kadar sıcak ve sevecen konuşmaya çalışsa da öyleydi..Salona geçmeden odaya gidip yatağa uzandım.'Önceden küçük bir kızdım ben.Gülüyordum,herkese aşık oluyor,her şeyi seviyordum.Nefret etmeyi bilmezdim,ağlamayı da öyle.Sadece sevinçten ağlardım ya da şımarıklığımdan.Tedirgin değildim,güvenirdim sevdiklerime.Uyumamak için elimden geleni yapar günün her saatinden zevk alırdım.Şimdiyse hiç uyanmak istemiyorum adam,sen bana ne yaptın?'

12 Şubat 2009 5-6 dakika 7 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • 16 yıl önce

    Uyumamak için elimden geleni yapar günün her saatinden zevk alırdım.Şimdiyse hiç uyanmak istemiyorum adam,sen bana ne yaptın?'

    H A R İ K A

    TEK KELİMEYLE MUHTEŞEM

  • 16 yıl önce

    gözdecim tebrik edıyorum harıka..