Şımarık
Aksam ezanı okunmuş,sokaklardan el ayak cekilmeye başlanmışve anneler de cocuklarına kızmaya başlamışlardı:"Bırakın artik oyunu,baban gelmek üzerine cabuk babandan önce gel !"
Gecekonduya benzer o tek katlı ahşap evinin kücük kapısının önüne çömelmïş,elleri bögründe,yüzünden düşen pin parça,sokaktan gecenlerin yüzüne òyle bakıyorduki haline acımanak elde degil. Hani derler ya gemilerin mi bakti diye onun durumu da bõyle idi ìşte
-Gelmedi,diyordu ,soranlara.Sabahtan beri yolunu gözlüyorum gelmedi hic gören de olmamış.Cok kızmiştım ona bagırip cagırdım o da korktu tabi demek küstü bana.
-Polise haber verdin mi amca?
-Vermedim,gelir insallah.
-Okuldan geldimi peki?Arkadaslarina ögretmenlerine soralim.Belki oyuna dalmışlardır telaşlanma bu kadar.
-Okuldan geldi Hasan icerde o.
-Kayıp kim?
-Şımarık.
-Şımarık...?
-Ya yeşil gözlü,siyah tüylü sevimli kedi yavrusu vardı ya o .Üç kardestiler ama anneleri onları terketti.Bak,şimdi de maması elimde kaldi.