Şimdi Ben de Varım
Ah sizi gidi zorbalar!
Hedef tahtası yaptınız beni.
Cehalete mahkûm olmuşluğun faturasını bana çıkardınız.
Sizin gibi iri harflerle saçmalamak da olmazdı, yakışmazdı bana.
Karşınızda kelimelerim yetersiz kaldı.
Vücut dilinden de anlamıyordunuz ki, neyleyim.
Sessiz harflerimin içinde boğuldum.
Ayaklarınızın altında ezilmekten helak oldum.
Öyle işkembeden atıp tuttuğum sanılmasın.
Asırlardır onca tabuları üreten koca koca adamlar, saya saya kölesi oldular putlaştırdıklarının. Yumdular gözlerini, Allah'ı kandırıp kendi k*çlarından çıkardıkları tabularına tapındılar.
?'Alışmış kudurmuştan beterdir''.
Aksini iddia etsem de, gözünüzün içine içine soksam da; sizin kafanıza göre uyguladığınız, kanunlarını kendinize göre koyduğunuz çürümüş, kokuşmuş yönetsel yapınız ve ekseninden kaymış inanç sisteminiz vardı.
Ne korktunuz, ne utandınız; Allah yazısı dediniz buna.
Oysa bakışlarınız şaşı, beyniniz sulu, diliniz kirliymiş.
Saçmalamakta sınır tanımadınız.
Yedinizden yetmişinize, dilinize pelesenk oldum.
?'Sen namussun, bize emanetsin'. Yok, şöyle giyinmelisin, böyle giyinmelisin. Çok gezmemeli, yüksek sesle konuşup gülmemelisin. K*çını kırıp oturmalı, ağır başlı olmalısın''diye tepeme bindiniz.
Çelik kafeste, izbe mahzende saklanırsa namus korunacak sandınız. Öyle ya, siz namusu hep bacak arasında aradınız. Ama siz de hep oralarda dolandınız.
Siz kendi halinize bakamayacak kadar eblehmişsiniz. Sizin gibiler namusu kendilerinde arayıp bulduğunda, namuslu olabildiğinde benim öyle bir sorunum kalmayacaktır.
Bir kez daha kelimelerimin yetersiz kaldığı yerdeyim.
?'Namusu ölçerken neden sadece ben mizana koyuluyormuşum. Beni bir eşya gibi kantara çekip yargıya varmak, sizdeki eksikliğin göstergesidir'' diyemedim.
Siz, saçma sapan tabuları yaratan kazık kadar adamlar, dünya sizin etrafınızda dönüyor sandınız. Yanlışlarınızın doğru, doğrularınızın yanlış olduğundan bihaber; kendiniz konuştunuz kendiniz dinlediniz, kendiniz çaldınız kendiniz oynadınız. Daha ne istediğinizi bilmezken, iki elinizle bir uçkurunuzu düğümleyemezken, beni kalıba döküp şekillendirmeye kalkıştınız. Günahkar addettiniz, itip kaktınız, tecavüz ettiniz, acı çektirdiniz, öldürdünüz, acıklı destanların malzemesi yaptınız.
Şimdi; gözümü fal taşı gibi açtım. Şimdi ne illet ne zillet olduğunuzun farkına vardım. İçimdeki nasırlaşmış nefreti tüketmek istiyorum.
Ülkemin topraklarına dalıp, karaçalıları yerinden sökmek istiyorum.
Yüksek duvarları devirmek istiyorum.
Beni kim takip ediyor, üzerime hangi alçak-adi bakışlar nişan almış diye kaygılanmadan, korkmadan istediğim gibi giyinip gezmek, çekinmeden gülmek, sevdiğim türküleri söylemek istiyorum.
Şimdi bu hayatın ortağı olduğumu, görevlerimi, haklarımı, sorumluluklarımı ben kendim sırtlamak istiyorum.
Şimdi;'ben de varım, insanım ve fazlam var eksiğim yok' diyorum.
Şimdi, herkes kendine baksın ve herkes herkese saygı duysun, köstek değil destek olsun diyorum.
'Tabularınızın canı cehenneme' diyorum.
*Müsadenizle*