Şimdi Sıra Kİmde

YAŞANMIŞ GERÇEK HAYATTAN KESİT(Anlatan X dinleyen ben)

-----------------------------------------Öyle sessizce girdin hayatıma,
--------------------------------------------sakin akan ırmak gibi,
------------------------------------------------birden coşar bent tanımazya,
----------------------------------------------------yıkarda geçer hedefine ulaşmak için,işte uzunca bir ayrılığın ardından seni görmek,sana dokunmak,gözlerine bakmak,ellerinin sıcaklığını hissetmek,hayal ettiği tüm şeyleri doludolu yaşamak,belki züürtce düşler bunlar ama olsun hayal etmek bile güzeldi.
Oysa geleceğini bile bilmiyordum ama belki belki gelirsin umudu varya;hani çoban düz ovada koyunlarını otlatırken kendisini bir ağacın gölgesine oturup ve uzaklardan gelen su sesini dinler,bilirki o su sesi sevdalısının köyünden evinin önünden geçen derenin sesi.Ve çoban alır eline kavalını çalmaya başlar öylesine içli,öylesine derinlerden gelen yanık bi okadarda tutku dolu dokunur kavalına,çıkan sevda nameleri suya karışıp götürür sevdalısına.Ona olan sevdasını onu ne çok sevdiğini anlatır umudu gibi.İşte benim fakir yüreğimin umudu çoban umuduydu.
-------------------------Lakin kendimede teselli ediyor okadar umutlanma gelmeye bilr diye,kapıdan girdim.Bir yanım heyecanlı bir yanım sakin,evet tam karşımdaydın,fakat buz kesildim,ayaklarımı kaldıramıyordum düşebilirim korkusunun paniğiyle sendelleyip tutundum kapıya.Fark etmemiştin bile oysaki yanından sendelleyerek geçtim,görmemiş olman mümkün değildiki.
Günlerdir içimde oluşan iki sesle mücadele edip duruyordum,biri munis alçak gönüllü her olaya olgun yalkaşan,art düşünce aramayan,diğeri tam onun aksine herşeyde mutlak pürüz bulan,işte o sesler birbirleriyle kıyasıya laf düellosundalar,şüpheci;ben demedimmi görecek ama aldırmayacak,yahu sevmiyor,seviyor olsa acı vermez,üzmez,incitmez,inanma yine hüsranı yaşayacaksın.Bak seviyor olsaydı hissederdi,seven sevdiğini yanından değil uzağındanda geçse hisseder.Boşuna avutma kendini bahaneler üretme diyor.Diğeri ise dalgındır olabilir kafası karışıktır,dikkat etmemiştir diye alttan alıyor,bense lâl olmuş nutkum tutlmuş iki sesin arasında kalmıştım.Etrafımdaki seslsri algılayamıyordum,sadece uğultu vardı,kalbim kırlımış bir okadarda hayal kırıklığının verdiği yıkımın seslerini yanımdakiler duyacak endişesiyle elim ayağıma dolaşıyordu.-----------
-------------------------Nice sonra,fark etememiş edasıyla yanımdan geçip giderken birden,(AAA SULTANIM KİMLERİ GÖRÜYORUM SEN NEZAMAN GELDİN,YAHU HİÇ FARK ETMEDİM)diyerek yalanla süslediği sözleri öyle barizdiki,hoş bunu kendiside biliyor ama konuşmuş olmak için söylüyordu.İçim tanımı olmayan acıyla doluyor canımı acıtıyordu,bunu istiyordu canımın acımasını.içimdeki şüpheci;söyle yalan olduğunu duysun alem nekadar ikiyüzlülüğünü susma diyor,munis olansa hayaır onurlu ol,dik dur,sakin ol,sakın sakın incindiğini seni incittiğini bunu başardığını anlamasın diyordu.İnanmış edasıyla;sahimi doğrudur fark etmemişindir,ama yanından geçtimdi ama neyse.
Sohbetimizin tümü bir dakika bile değildi.Onca zamna geçti keyfi alem içindeydi daha fazla kalabileceğimi zannetmiyordum çünki boğuluyordum nefes alamıyor yığılıp kalacaktım.Kulaklarım uğulduyor kaçmak uzaklaşmak istiyordum,kendimide yenilmiş küçülmüşde hissetmek istemiyor gururmlada kalkmak istiyordum.Sigara molası verme bahanesiyle çıktım dışarı derin derin nefes alıp veriyordum,neden neden bunları yaşıyorum anlam veremiyordum,karşımda yine görmemiş edasıyla''aman ya seninlemi uğraşacağım,seni aldırmıyor,önemsemiyor hatta hatta ilgi alanıma dahi girmiyorsun hala anlaman için ne yapmam gerek,bukadar man kafamısın'' diyen yürek fısıltını duyuyordum.Şen kahkahalar atıyor gülücükler dağıtıyor.Lütfedip yanıma gelip;''SEN GEL DEDİĞİN İÇİN GELDİM,YOKSA GELECEK DURUMDA DEĞİLDİM.SENİ SEVİYORUM BUNU UNUTMA VE HAYATIMDA KİMSYE YER YOK SENDEN BAŞKA''diyen sözleri sanki beni ikna etme gayretiyle gözlerimin içine baka baka yalanları sıralıyordu.
-------------Düşlediğim hayal gerçekti oysa tam karşımda duruyor elleri ellerimde,taptığım gözleri ışılışıl
bakıyor,beni benden alan o gözlerinde kaybolduğumu,yüreğimin gümbürtüsünü duyacak anlayacak diye ödüm kopuyordu.Çoban hayalim gerçek olmuştu,ruhum,tutkum tam karşımdaydı ''aşkım seni seviyorum''ruyaydı sanki,sözlerinin yalan olmasına rağmen tirtir titriyor,''lüten lütfen bir daha kırma,üzme,incitme kaldırmaz bir yıkımı daha kalbim'' kendimin bile zorlandığım sesle konuşmaya çalışıyordum.
Daha fazla orada kalabileceğimi zannetmiyor,gitmek uzaklaşmak istiyor ama züürt tesellisi varya olurya belki inana bileceğim bir bir şeyler söyler umuduyla bekliyordum.Kollarıyla sarıp''seni çok çok seviyorum''diyerek dudaklarıma kondurduğu öpücük beni benden yüreğimi yerinden alıp söküp götürdü.Yaralı kuş gibi ''beni yıkma yakma, bana eziyet etme,yapmak istemediğim şeyleri yaptırtma''diye inliyordum.Karşımda öyle yorgun,bitkin duruyordu içim yandı,yüreğim parçalanıdı kıyamıyordum çünki o beni sevmesede,ben seviyordum,ona aşıktım.Dayanamayıp;lütfen kendine dikkat et,iyi bak ikimiz için,şu halin beni üzüyor.''Gülümseyerek ''tamam söz bundan böyle çok dikkat edeceğim söz aşkım'' kısa kısa sohbetimiz anlamı varmıydı bilmiyorum ama onun bitkin,çökmüş hali çok üzdü beni.
Birlikte gitmeye karar vermiş ve bana''kötü ve yanlış düşünme sevgime ve bana inan yeter''diyen sözleri içimi ısıtıyor ve bu güne kadar yapılan şeyleri silip almıştı.Hülasa herşeyi unutturmuş yüreğim kuş kanadı gibi çırpıyordu.


----------------------------------Uzunca bekleyişim aldatıldığımı,kandırıldığımı göstergesiydi,aptal kafamı kesip atmam gerekir,amma bulanında işine yaramazya.Bekledim yine kör bir umutla.Kahretsin hiçde oralı değil bi habersiz aldırmadan sohbetine devam ediyordu.Ama ben asla iflah olmam.Salakca nasılda yine kanmıştım.
Kalktım ama nasıl kalktığımı hatırlamıyorum.Yürüyordum deliler gibi ağlıyor bana bakanlara aldırmıyor nereye gittiğimi dahi bilmiyordum.İçimdeki bana yalvaran o şüpheci sese ''sen haklıydın sen haklıydın sus sus artı tamam''diye bağıra çığıra kendimi bir büfenin önünde buldum.Ve yapmayı istemediğim acizlik bildiğim,iradesislikle nitelediğim bir şişe içkiyi almış işte evimdeydi.Her şey silinmiş,öylesine acı zifiri bir zehir zemberek karanlığın içine gömülmüştüm.Dizlerimi karnıma çekmiş kollarımla sımsıkı sarmış dolu bardağa bakıyordum bönbön.Canımı acısını dindirecekmişim gibi sıkıyorum ama olmuyor başaramıyorum,yürek ağrım beni aşıyor dayanılmaz zorlaşıyordu.Tanrım gururmmu deyim,sevgimmi deyim,yıkılmışlığımamı yanayım,altatıldığımamı üzüleyim,dahası aptal kafamamı kızayım şaşırıp kalmış neden,niçin,sebep ne hak etmemiştimki.Sanki hücrelerim iple birbir bağlanmış tpo yekün çekiliyor içimden,yürek feryadım arşa çıkıyor.Karşımda duran dolu bardağı birbir ardına içmeye başladım.Belki bu acıyı hafifletir yaşadığım onursuzluk yıkımı unuturum diye.Vücudum hafiflemeye başlamıştı ama acım dinmiyor tamir etmiyordu.Dilim külçe gibi ağırlaşmış düşünme yeteneğim kaybolmuş,gözkapaklarım ağırlaşmış açamıyordum.Ne güzeldi kuş kadar hafif olmak,ama olmuyor yinede olmuyor olmuyor kahretsin hala acım beni boğuyor.Kendimi eleştiriyor,irdeliyor,sorular sorular hayır cevap yok.Ben nerede hata ettim,nerede yanlış yaptım,nasıl saflığımın kurbanı oldum, inandım, sevdim.
Dürüst olmanın karşılığı bumu,pak duyguların ezilmesi bumu.sevmek sevmeyi istemek,hüsrana uğramak,umut ışığı bilmek,hayata dört elle tutunmak bukadar kötümü,karşılığı bumu olacak.Hayır cevabını bulamadığım sorularda boğulmaktaydım.Bitkin düşmüştüm.Sadece kendime kızıp oh olsun hak ettin aptallığına doyma sen deyip söyleniyordum.Diyetini aldın işte karşılık beklemeden sevmenin.Ooooooooooooof uyumak bir dahada uyanmak istemiyorudum.
Kulaklarıma benim bile yabancısı olduğum sesim gidip geliyor.''keyfi alemin ağahın olsun''
''gönlün sarpı diyarında şen olsun''
''avuçlarında tuttuğun payen olsun''
''ahım kapında ayağına dolansın''
________________________ŞİMDİ BENDEN SONRA SIRA KİMDE---------------------------------------------------karanlık iyice sarmıştı derinlere çekilip gidiyordum ama yüreğim dağlanıyor,böyle olmamalıydı,bunları hak etmemiltim,yazık yazık sevdam böylesine harcandı ne yazık.


Unutulan Şair Rual


11/10/2009


YAŞANMIŞ GERÇEK OLAN HAYATIN KESİTİ

22 Ekim 2009 7-8 dakika 3 öyküsü var.
Yorumlar (1)