Solucanlı Çorba
Solucanlı Çorba
Arkadaşı bisikletini sürmektedir. Arkasında otururken birden çığlık atar. Arkadaşı pedalları çevirmeye devam eder. Çığlık bitmez. Bağırır arkasında oturan. Durur. Bisikletin arka tekerleğinin içine ayağı sıkışmıştır. Oturanın ayağı tekerin tellerinin içine takılmış. Çevrilmiştir. Ayağı tellerin arasına sıkışmış ayakkabı ve ayağı parçalanmıştır.
Ayakkabıyı yırtmış atmış üst deri ve ayağın etlerini içine almış; ayağı parçalamıştır teller. Arkadaşı onu kucağına alır, hastaneye götürür.
Bir ayağı sargılı arkadaşının evinde yatar.
Ona içi solucan dolu çorba getirir arkadaşı. O solucan dolu çorbadan içer her gün.
Parçalanan ayağının iyileşmesini beklerler. Arkadaşı ona bakarken çok özen gösterir.
Kirlenmiş bedeniyle onun yanına gelir onla beraber yemek yer onla beraber uyur.
Onun ayağı parçalanmış haldeyken o kirlenmiş bedeniyle onunla yemek yer onunla uyur...
Böyle devam eder günler, aylar. Neden ona arkadaşı 'kirlendim ben artık'' dediğini bir türlü çözemez zaman geçer; onun kendine bunu açıklamasını bekler ama o sadece '' kirlendim ben artık'' deyip ona solucanlı çorbalar yapar. Kirlenmiş bedeniyle onunla yemek yer onun yanında yatar. Ona daha ötesini soramaz. Arkadaşı da daha fazla bir açıklama yapmaz. Onun pişirdiği solucanlı çorbayı her gün içer.
Her gün ama her gün solucanlı çorba yapar o da içer.
Onun nasıl ne şekilde kirlendiğini hiçbir zaman tam olarak öğrenemeden onun pişirdiği solucanlı çorbaları içmeye hep devam eder.
Bir ayağı sakat kalır.
Sakat ayağıyla bisikletin arkasına binmeye devam eder.
13 Aralık 2012
Gülten Ağrıtmış
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununca korunmaktadır/81. Maddesi gereği her eserin tamamının telif hakları yazara aittir.