Sonsuzlukta Gizli Son

'Ne çok su' dedi tekrar, ilk cümlesindeki gibi. Bir bomboşluk duygusuyla çıkmıştı kelimeler. Yanyana denizi izliyorduk. Benim sesimi duymamıştı doğru dürüst.
'Neden gidiyorsunuz Amerika'da' dedim. Dalgın, denizi izleyerek
'Amerikaya herhangi bir şey için gitmiyorum' dedi.
'Sadece gidiyorum'.
Bana daha bir yaklaştı, bana baktı.
'Biliyor musunuz kediler ölülerini gizlerlermiş. Öleceğini anlayan kedi ortadan yok olur, on yıllık sahibi bile cesedini bulamazmış, sadece ortadan kaybolurlarmış'
Gözlerimin içine diktiği kararlı bakışlarda ne bir duygu, ne bir pırıltı vardı. Buz gibi bakarak garip bir gülümsemeyle söyledi bunları.
Sustuk uzun süre, sessizliği yine o bozdu.
Ben bir film yıldızıyım, bir artistim, yerimde olmak isteyen kimbilir ne çok kadın vardır.
''kimseye dilemezdim ben olmayı
ancak ben katlanırım, kendime''
Bunları adını hatırlamadığım bir şairin, şiirinde okumuştum. Şöyle devam ediyor.

''bu kadar bilmek, bu kadar görmek
hiç bir şey hakkında hiç bir şey söylememek''..Yutkundu..

Tekrar bana döndü.
''Sen yazarsın beni anlamalısın. Ben anlayamıyorum.
Sonbaharda ağaçlar nasıl yaprağını dökerse içimde birşeyler dökülüyor.Vücudumun içi, kalbimin içi taş duvarlarla çevriliymişte şimdi yerinden oynuyor her biri. Hiç kimse, hiç bir aşk bu yıkımı durduramıyor. Kalbimde kocaman bir göl var sanki ve o göle bir taş atılmış her an büyüyen dalgalar oluşmuş, her saniye büyüyen bu dalgalar içimi okyanusa çevirmiş gibi hissediyorum..''
Denize döndü tekrar.

''Benim aşklarım, rüya gibi hayatım ve yarın doğacak güneş düşkünlükten başka bir şey değil. Asıl gerçek sonsuzlukta, işte bu karanlık sularda gizli..''

Sonra ağzının kuruduğunu içecek birşeylere ihtiyacı olduğunu söyledi.Meyve suyu getirmemi rica etti. Geri döndüğümde orada yoktu. Sanki hiç varolmamış, sanki onu hiç görmemiş, onunla hiç konuşmamış hissini o kadar derinden hissetim ki ayakta rüya görmüş biri gibi geri dönüp gidecektim neredeyse. Akıl edip güverteden aşağıya, denize bakmasaydım.
Biraz evvel boynunda salınan şal, dalgalar arasında bir görünüp bir kayboluyordu.

İntihar eden sıradan biri olsaydı gazeteler günlerce intihardan bahsetmezdi.Sevdiğim kızı vermediler, iflas ettim, hayatta hiç bir şey istediğim gibi olmadı şeklinde sıradan sebepler bulunur ve intiharda, intihar sebebi de sıradanlaşır bir gün ve küçücük bir yer kaplardı gazetelerde.
Cesedi bulunamadı.
Onunla, o gemide yolculuk yapan herkesle konuşuldu, binlerce şey yazıldı intiharı hakkında.Hayatı gibi ölümü de hayallerle, bin bir çeşit hikayelerle süslendi.
İntihar etmediği inzivaya çekildiği de söylentiler arasındaydı.

Hep seçen olan kadın beni görgü tanığı olarak mı seçmişti.Ama onunla konuşmamızın rüya mı gerçek mi olduğu ayrımına bir türlü varamadığım için,hiç kimse ile konuşmadım bunları..

Bana sen yazarsın, beni anlarsın demişti. Yazar olmam onu anlamalıyım anlamına gelmiyor..
Asıl gerçek sonsuzlukta gizli.

14 Kasım 2010 2-3 dakika 15 öyküsü var.
Yorumlar (1)
  • 7 yıl önce

    Günün öyküsünü ve yazarımızı kutlarızud83eudd20