Söz mü Anlaştık mı
Bazı insanlar......,
...... ya da birçoğu, her zaman onlar gibi olmanı isterler. Onlar gibi olmanı istiyorlar ve yeni diyarlara yelken açmaya karar verdiğinde, kesinlikle seni durdurmaya çalışacaklar..,
"Bu nasıl olacak...???
Sen gidince, benim veya bizim halimiz ne olacak?
Sorumlulukların olduğunu hiç düşündün mü?
Güvenli işini gerçekten bırakmak istiyor musun?
İyice düşün bak (sen en iyisi vazgeç, böylesi daha iyi olur)!"
Bunu yapıyorlar çünkü kendilerinden öncekiler ve onlardan öncekiler de yaptı. Böylece, sıkı baloncukları içinde nesilden nesile yaşar dururlar.....
Orada yalnız kalmak istemedikleri için senide orada tutmaya çalışırlar. Çoğu zaman kendi ellerinde olan birşey de değil bu.., çünkü onlar da oradan çıkmayı çok istiyorlar “aslında”......
... Ama hayat hikayeleri o sıkı baloncuğun içindekilere bağlı.
Onların hayat hikayelerini kendi hikayen yapma ve bu güne kadar o sıkı baloncuğun içinde yaşadığın hayat hikayene de artık inanma!
Kendini o dünyadaki tüm hikayelerden özgürlüğe kurtar...............
Bazen..., ne zaman ve nasıl battığının farkına varmazsın, çünkü etrafındaki herkese bir çapa olmakla çok meşgulsündür. Etrafındaki herkesin uçsuz bucaksız sorunlarının derinliklerinde boğularak, ruhunu teslim etmek istemiyorsan..., çapan’ın zincirini boynundan atmanın “““İnan””” tam vakti..!!!
Kendini bu derinliklerden kurtardıktan sonra beyaz.., boş bir sayfayla yeni bir kitaba başlıyorsun ve sadece “sen”..., ne yazacağını belirliyorsun. Sana neşe getiren her neyse..., tek bu şeyler hakkında yazıyorsun ve artık... “neyin neden işe yaramadığı”... veya “neyin neden olduğu”... hakkında değil!
Söz mü...? Anlaştık mı...?
Sağlıcakla kalınız kıymetli okurlarım.
Saygılarımla
Mehmet, Aydınlıoğlu
Çok güzel bir yazı... kıymetli Üstadım yanlış anlamazsanız bu yazı öykü bölümüne değil de deneme bölümüne daha çok yakışır gibi, naçizane fikrim mazur görün lütfen... Saygılarımla