Tadı Bozuktu Gecenin
- Şu geleni görüyor musun? O geleni gördüğünde baltayı taşa mı vurmalıydı yoksa kafasına mı?Bir an bilemedi. Bilemediği gibi gelen yerleri tirete titre de yanından geçmezden önce,
- Ben en iyisi köftemi patatesimi ve kolamı bitirip kalkayım dedi o gelen gelmezden önce beraberlik önerisi bulunduğu esmer kadına ama nedense içinden her kuşun eti yenmezmiş gibi tuhaf bir duygu da geçti sonra da ilave etti, yemesemde olur. Ben kalkayım. Anlayışınız ve hoş görüşünüz için teşekkür ederim. Esmer kadınsa sanki damarına basa basa,
- Ooo küçük bey bu ne resmiyet deyiverdi...Az önce bayağı hoplattın kalbimi. Şimdi ne oldu?
- Hesabım ne kadardı acaba?
Esmer kadını kaldığı pansiyonun penceresinden takip ediyordu. Küçük dükkanında ızgara yapıyor gelene gidene koşturup duruyordu. Sonuçta her aklına estiği gibi yaşamaya alışkındı.
Bir akşam güneş battıktan , millet otellerine pansiyonlarına motellerine apartlarına döndükten ve gecenin pilanını yaptıktan sonra aklı sıra kendi de pilanını yapıp ızgaracı esmer kadını gece işi bittikten sonra alacak bar yapacak belki kumsal belki ilerki saatlerde sabahlayacaktı.
Ne düşler kurmuştu o kadar kadın dururken bu esmer kadınla beraber olmayı düşünürken.
o gelen gelmezden önce,
- Buyrun hoş geldiniz demişti kadın. Ne alırsınız? Ağaç masanın ağaç oturağına otururken,
- soğuk buzlu kola sonra patates ve köfte. Her gün kokutuyorsunuz. Canım çekti. Esmer kadın gülümsemişti.
- Siz karşıdaki pansiyonda kalıyorsunuz değil mi? Her gün nereye gidiyosunuz öyle? Bazan çok erken çıkıyorsunuz bazen sabaha karşı geliyorsunuz...
- Tarih hoşuma gidiyor. Kayalıklar bir de. Buralarda denize girilmiyor. Bir de balık merakım var...
- Biz de güya sahilde yaşıyoruz. Aklımıza balık hiç gelmez...
- Olabilir. Her an istediğinizde yersiniz...Ondandır...
- Gevezeliğe daldık. Ben gideyim siparişlerinizi hazırlayayım...
O gelen gelmezden önce, kalktı esmer kadının yanına gitti. Esmer kadın köfteleri teker teker dizerken,
- Rahatsız etmiyorum ya demişti.
- Aaa elbette rahatsız etmiyorsunuz. Seyredebilirsiniz...Teklifi düşünüp duruyordu. Bir bahane bulmalıydı ama ne diye düşünürken,
- Gece balık tutmak heyecanlı olur biliyor musunuz? Levrekler şamandıraya saldırır. O sesler çok zevklidir. Şap-şup şap şup hele atlarken çıkardıkları sesler...bir duysanız...Esmer kadın,
- İsterseniz yerinize oturun. Köfteleriniz patatesleriniz hazır. Gidip oturmuştu. Esmer kadın şiparişleri masaya bırakırken...neredeyse kolundan tutacaktı son anda vazgeçti...
-Bu gece benimle çıkar mısınız?
- Kuzum ne diyorsunuz siz?
- Benimle bu gece çıkar mısınız? Eğer kabul ederseniz çok sevinirim...
- Ne yapacağız söyleyin bakalım? Balığa mı çıkarız ne dersiniz?
- Olabilir...Belki kumsalda oturup bir iki bira içer sağdan soldan konuşuruz...Sonra..sonra...Esmer kadın eliyle ağzını kapadı. Eğildi gözlerinin içine baktı...
- Kuzum yaşınız kaç sizin?
- Yaşım mı? Ne alakası var şimdi yaşımla sizle çıkmak isteyişim arasında?
- Kuzum ben sizden çok yaşlıyım. Üstelik sizle çıkmak isteyen bir yığın kadın olmalı. Neden ben?
- Hoşuma giden taraflarınız çok. Olamaz mı?
- Benim mi? Güldürmeyin beni Allahaşkınıza. Sonra nerden alıyorsunuz bu cesareti anlamıyorum ki! Ben ben hem çok sevindim hem de çok şaşırdım. Yine de mutlu oldum bir çocuktan bu teklifi almaktan. Ama şu yukardan geleni görüyor musunuz?
- Evet! Kim ki o?
- Kendisi kocam olur da...
- Hadi canım şaka yapıyorsunuz! Yapmıyordu elbette. Adam yanından geçerken ve ızgaranın başına dönerken yerleri titrettiği yetmiyormuş gibi tüm organlarını da titretmişti.
Balığı severdi. Ama hayatında hiç Ayı Balığı tutmamıştı. Hem de bu kadar irisini.
Esmer kadınla bakıştılar. O bakışlar zaten her şeyi anlatıyordu...