Taş Evler Ahşap Konaklar Yufka Yürekler

Küçüklüğümde okuduğum ya da dinlediğim öykü ve masallar beni çok farklı iklimlere götürürdü..özellikle, sahiplerinin çocukluk anılarını anlattıkları; gaz lambalı, bir ya da iki odalı, sofadan ibaret evler..

Hep bir gizem vardır eski yaşantılarda ve o yaşamlara ortak olan ahşap konaklarda..İşte bu eski hayatlar bana, sanki hep kaybettiğim şeyleri bulacakmışım hissini vermiştir..

Aklım ermeye başladığında, ısrarlı sorularıma cevap vermekten başka çaresi olmayan annemden benim de böyle bir taş evde dünyaya geldiğimi öğreniyorum..ve ahşap iki katlı bir konakta büyüdüğümü..gerçi ahşap evi hatırlamamak mümkün değil..kız kardeşlerimle tahta merdivenlerinde zıplayışımız, önündeki asmadan yaprak toplayışımız, içindeki taş şömine dün gibi aklımda..hepsi de çocukluk hayallerimi zenginleştiren güzel birer kare...

Çok geçmeden, ultrason mucizesinin keşfedilmediği bu topraklarda bir erkek çocuk olarak beklendiğimi öğreniyorum ailemden...

Doğumum için gelen ebeye eşlik eden yakın akrabamız sariye ablamın;
-Neden gız doğdun bakim!..Biz seni erkek bekliyorduk nidaları da cabası.ve ardından gelen tatlı- sert pataklar..:) hepsi de kız olarak dünyaya gelişimin şerefine..

Aslında toplumlarda gelenek haline gelen erkek egemen aile yapısı bu kadar zorlamasa insanları, annem durumdan hiç de şikayetçi, değilmiş..Babam sa zamanla iyice benimsemiş kız çocuklarının varlığını..hatta bizi çok sevmiş..

"Anne karnında isteğe göre cinsiyet değiştirme gibi bir durumumuz olmadığına göre demek ki; kız çocukları da erkek çocukları kadar dünyaya gelmeye ve sadece erkeklerle idame olunamayacak evreni imar etmeye liyakat sahibiler"...

Gelelim taş eve;
İşte bebekliğimi paylaşan o evde; dünyaya bir mum ışığının gölgesinde bakmayı, yeşil demirli beşiğimden zor ve karışık gelse de, hayatı anlamayı, geceleri yarı bilinçli göğe uzanıp yıldızları saymayı ve sabahın ilk ışıklarıyla birlikte horoz sesiyle güne başlamayı öğrenmişim...

Evler taştan olsa da, yufkadanmış yürekler..Ben; insanları ve tüm canlıları her şeyiyle sevmeyi o evde öğrenmişim...Kız olmanın, kız doğmanın güzelliklerini de ahşap konakta keşfetmişim zamanla..

Şimdilerde ahşap evlerden, taş konaklardan bihaberiz ama yufka yüreğini, taş ve oduna çeviren, içinde güçlü olmak için, kalbine taş evler, ahşap binalar inşa edenlerle içiçeyiz..

Ey Hayat!
Evler değişse de değişmesin yürekler..
Savrulsak da bu sınavda her yana, taşlaşmasın yürekler!
Güçlü olacaksa da sadece bilekler,
Bir de sevgi için atan demir yürekler...

22 Ekim 2010 2-3 dakika 75 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar