Terbiye Nerenin Kazası

İnternetten bakıp beğendiğimiz bir arabayı almak için İstanbul'a gitmeye karar verdik.Yine teknolojiyi kullanarak internet üzerinden biletlerimizi aldık.Eşim çok beğendiği aracı alacağı için çok mutluydu.Onun mutluluğu beni de mutlu ediyordu.
Hazırlığımızı yaptık ve otogara doğru yola çıktık.Otogarda biraz bekledikten sonra bizi İstanbul'a götürecek olan otobüse bindik.Hareket saati gelmişti, ve tüm yolcular otobüse bindi, kontroller yapıldı.Artık yolculuk başlıyordu..
Eşim 23 yıl aradan sonra ilk defa otobüse biniyor.Ben ise; bir iki kere otobüs yolcuğu yapmıştım.Yolculuğumuz otobüste ne kadar rahat ve güzel olabilirse o şekilde güzel geçti diyebilirim.
On saat aradan sonra İstanbul il sınırına girdik.Mutluyduk çünkü yolculuk az sonra bitecekti. Fakat ne mümkün bir türlü bitmek bilmedi.Otogara varmamız tam iki buçuk saatimizi aldı.
Bu zaman zarfında iyice sinirlerimiz gerildi, böyle bir trafik yaşamamıştık. Zaten yol yorucu olmuştu, uykusuzluk bir yandan hareketsizlik bir yandan elimizin ayağımızın şişmesi bizi sıkıştırmıştı.Ama yinede çok sakindik.Taki servise binip o iki kişinin konuşmalarına şahit olana kadar...
İki kişiden biri servis şoförü diğeri ise eski servis şoförü.Birbirlerini tanıyorlar.Eski şoför servis aracına biner binmez ön koltukta oturan bir genci rahatsız ederek kalkmasını sağladı.Genç "boş yer yokmuş gibi geldin buraya" diye sessizce mırıldanarak yer değişti.Belliydi ki saygıda kusur etmek istemiyordu..
Servis aracı hareket etmeye başladı ve iki şoförün konuşmaları dikkat çekici oldu..Eşim ve ben ön koltukta oturduğumuz için her bir kelimeyi çok net duyabiliyorduk.Bu iki kişi tanımadıkları insanlar hakkında konuşuyorlar adeta onlarla alay edip dalga geçiyorlar.Servisten her inen yolcunun arkasından konuşuyorlardı..
Bir kişiden bahsediyorlardı, orada çalışmış ayrılmış bir arkadaşlarından..Bir ara üçüncü bir şahsın konuşmaya katıldığını duydum ve konuşulan kişi için şöyle demişti: "O çok iyi biriydi çok terbiyeliydi" dedi..
Bu lafın üzerine eski şoför gülerek ve yine alay ederek bir kaç söz sarf ettikten sonra "terbiyemi o nerenin kazası" dedi ve gülmeye devam etti.Bu arada bizde ineceğimiz yere gelmiştik.Ben bütün konuşmaları duyduktan sonra iyice gerilmiş ve sinirlerime zor hakim olabiliyordum.Ve bu soruyu duyunca dayanamadım.Servisten inmeden önce terbiye kazasının yerini söylemek istedim.
Benden önce eşim onlara dedi ki: "Biz iniyoruz söylemek istediğiniz bir şeyler varsa yüzümüze karşı söyleyin" onlar başlarını eğdi ve bir şey demediler diyemediler.Sıra bana gelmişti ve bende dedim ki: "Terbiye saygının kazasıdır"
Eşim ve ben hiç geriye bakmadan araçtan inip uzaklaştık...

Mihracan (yaren)

29 Aralık 2013 2-3 dakika 1 öyküsü var.
Yorumlar