Tik Tak Tik Tak
TİK TAK...TİKTAK...TİK TAK..!
'Akşam erkenden yattım. Gecenin bir vaktinde uyandım. Kalkıp kitap okusam ya da bilgisayarda otursam ama canım istemedi. saatin tiktaklarını dinleyerek yattım.
Kalkmadım.
Tanıdığım bazı kişiler var. Saat tiktaklarından rahatsız oluyorlar. Ben çok severim. Ninni gibi gelir.'
Tik tak ne haber Sıdıka Tik tak!
Erkenden yatarsan böyle gecenin bir vaktinde uyanırsın işte.
Tik tak ama olsun benimle sohbet et biraz.
Duvarda yıllardır tik tak demekten yoruldum.
Kimse bana aldırmıyor!
"Aldırmaz olur muyum sevgili saatim. Ben seni her zaman dinlerim. Tam 23 yıl önce oğlumun doğum hediyesi olarak geldin evime. O günden beri senin tiktaklarını dinlerim. Uyuyamadığım geceler tiktakların bana arkadaş oluyor.
Bak seni bırakıp odadan çıkmadım bile.
Yattığım yerde senin tiktaklarınla oyalanıyorum. Ama seni bana hediye eden eşimin o arkadaşına o gece teşekkür için gitmiştik de, hanımının küçümseyen tavırlarını hatırlıyorum şimdi. Geçmişe döndüm seninle. Küçük yerler böyleydi ya. Hani bilirsin. Dışarıdan gelenleri küçümseyen bir tavırları vardır. Bir de oralar da doktor, savcı, hakim eşleri çok itibar görüyor. Oysa biz sadece gariban iki karı kocaydık. Bizi beğenmemişlerdi. Sordu durdu kadın ?Kimlerdensiniz, kimlerle görüşüyorsunuz.' Kimseyi tanımıyordum ben de. Bana bakarken, beni süzerken ne kadar küçümseyen bir tavrı olduğunu şimdi hatırlıyorum. Çirkin, kaba saba bir kadındı. Ama yine de her insanın olduğu gibi onunda sevimli bir tarafı vardı. Ya da bana öyle gelmişti. Ben her insanda sevecek bir taraf bulurum ya, ondan olsa gerek. Üstelik aldatılmayı da hak ettiğini sanmıyorum. Bence kimse hak etmiyordur. Galiba dört katlı evleri vardı. Oğullarının ve eşinin aşk maceraları, kaçamakları da orada o zamanlar dilden dile dolaşıyordu. Dört katlı evleri vardı ya, kendini Sabancı gibi görüyordu. Orada onları herkes tanırdı. Küçük yerlerdeki insanların böyle olduğunu öğrenmiştim o zaman. Okullarda,doktor çocuklarına farklı davranır öğretmenler, işçi çocuklarına farklı davranırlar. Oralarda ya paran çok olacak ya da dediğim gibi doktor, savcı, hakim...Türünden bir mesleğin olacak. Yaşamayan bilmez, söylediklerime inanmaz.
İyi ki eşim saat tiktaklarından rahatsız olup, saati odadan attırmıyor.
Böyle yapanları görürüm.
Saat tik takları bana huzur verir.
Ninni gibi gelir.
Saat tik taklarını dinleyerek geçirdiğim gecem huzur doluydu.
Ara sıra dalmışım.
Rüyam da da güzel güzel şeyler gördüm.
Huzurlu bir gecede rüyalar bile huzur dolu oluyor.'
'Tik tak tik tak!
Sen ve ben ve de çocuklar iyiyiz böyle.
Tik tak tik tak!
Benim değerimi bildin, eskidim diye atmadın.
Tik tak.
"Atmam, atamam, eskiyen eşyalarıma daha bir düşkünlüğüm artar."
Tik tak tik tak.
Hadi uyu artık Sıdıka nenni sana...
Tik tak tik tak..!
Tik tak tik tak... Sıdıka uyuyor.
Tik tak tik tak Sıdıka yine mi uyandın?
"Seni dinlemek çok güzel sevgili saat.
Dinlemek için uyandım."
Tik tak tik... Uyu benim vefalı oda arkadaşım. Nenni ...Nenni...
Tik tak Tik tak!
'Saatim ve ben akşam çok mutluyduk.
eşim mi nerede?
O gece çalıştı.
Odam da saatim ve ben vardık sadece.
Bayılıyorum senin tik taklarına. Sevgili emektar saatim benim...'
Tik tak..tik tak...tik tak...tik tak...!
Gecenin sessizliğinde o tik taklar belki de armoni gibi de gelebilir insana, bir tik taktan güzel bir öykü çıkmış kutlarım içtenlikle...👍
yorum yapan arkadaşlara teşekkürler. :)