Türk Kadınlarının En Büyük Günü
Ne anneler günü, ne sevgililer günü, ne de başka bir gün. Türk kadınının en büyük günü bu gündür. 5 ARALIK 1934 tarihi Türk kadınının seçme ve seçilme hakkına kavuştuğu gündür.
Yüce Atatürk Cumhuriyetin ilanından sonra bilindiği üzere birtakım köklü yenileşme hareketlererine girmiştir. Çünkü O'nun görüşüne göre eskinin yasa ve alışkanlıkları ile, eskinin devlet ve hükümet yönetimi ile çağdaş uyğarlığı yakalamak mümkün değildir. Bu bağlamda toplumsal devinim ve atılımı gerçekleştirecek her türlü yeniliği işlevsel hale getirdikten sonra sıra Türk kadınının kaderini değiştirecek yasal düzenlemelere gelmiştir. Çünkü O, "bir toplumu oluşturan bireylerin yarısını karanlığa mahkum edip diğer yarısının üretime katılması ile aydınlanma ve kalkınmanın mümkün olmadığını" görmüş ve göstermiştir.
Bu gerçekten hareketle önce 3 Nisan 1930 tarihinde çıkarılan bir yasa ile kadınlarımızın mahalli seçimlere katılmaları sağlanmış, bundan üç yıl sonra muhtar seçimlerinde aday olmaları yaşama geçirilmiş ve nihayet 5 Aralık 1934 tarihinde de genel seçimlerde hem seçme hem seçilme hakkı tanınarak Türk kadının hak ve onuru zirveye taşınmıştır. Bilindiği üzere Cumhuriyet'ten önce kadının ne adı vardır toplumda, ne de işlevi. Belirli mesleklerde çalışabilmektedirler ancak. Seçme, seçilme, politika ile ilgilenme hakları yoktur. Mirastan pay alamazlar, tanıklıkları kabul edilmez, hatta nüfus sayımlarında varlıkları bile kabul edilmezdi. Oysa Kurtuluş Savaşı boyunca hem cephede savaşan erkeklerin hem evinin geçimini temin eden Türk kadınının vefa ve azmi dünyaya parmak ısırtacak kadar büyüktür. Yani o kağnı çekerek cephane taşımalar, ya da bebeğinin örtüsünü çıkarıp cephaneyi yağmurdan korumalar, sabanı kendi çekerek tarlasını sürüp tohumunu ekmeler rivayet değil, gerçektir..Böylesi bir azim ve kararlılığın sonucudur Türk Kurtuluş Savaşı, ve o savaşın taçlandırdığı zafer.
Ve işte zaferden sonra Büyük Atatürk her konuda olduğu gibi Türk Kadınları ve hakları konusunda da gerekli düzenlemelere gitmenin kaçınılmazlığını görmüş, peçe ve çarşaf alışkanlığından başlayarak kadınlarımızın çağdaş yaşamda yerini alması için gerekli düzenlemeleri bir bir yapmıştır. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması eşit vatandaş olma yolunda atılan en büyük adımdır. Ve bu adım bugün bizlere demokrasi dersi veren Fransa'dan, İtalya'dan, İsviçre'den çok çok önce atılmış, yaşama geçirilmiştir. İsviçre'de bir kadın bulunduğu kasabanın bile yönetiminde yokken Türk kadını parlementoda görev yapmaktaydı. Toplumu yönlendiren yasaların yapımında söz ve karar sahibiydi. O nedenle, kadınlarımızın sosyal ve politik alandaki en büyük günü olarak bu günü göstermekte pek de haksız sayılmayız. Bu karar kadınlarımız arasında büyük bir bayram coşkusu ile karşılanmış ve hemen iki gün sonra Türk Kadınlar Birliği tarafından büyük bir mitingle kutlanmıştır.
Büyük Atatürk bununla da kalmamış, getirdiği her yeniliğin evrensel boyutunun görülebilmesi için 18 Nisan 1935 tarihinde Dünya Kadınlar Konğresinin Türkiye'de yapılmasını sağlamış, dünya ülkelerine kadın hakları konusunda bir mesaj vermiştir. Yani Atatük kadın sorununu salt ülkemiz açısında ulusal bir sorun olarak görmeyip bunun evrensel ölçekli bir sorun olduğunu tüm dünya uluslarına bu konğre aracılığı ile duyurmuş, onlara yol göstermiştir. Üstelik böyle bir konğre dünya tarihinde ilk kez ve ülkemizde toplanmıştır. Salt bu nedenle bile başta Türk kadınları olmak üzere tüm dünya kadın örgütlerinin bu günün önemine gereken ilgiyi göstermeleri ve her yıl büyük etkinliklerle kutlamaları gerekir.
Cumhuriyet ve erdemi tüm Türk kadınlarına kutlu olsun.
Başta Türk kadınları olmak üzere, kutlu olsun... Tebriklerimle...
👑👑👑 Tüm kadınlar adına teşekkürlerimi sunuyorum 👑👑👑👍